Son sözüm şudur sana
Bir daha karşıma çıkma
(der ve sahneden çıkar)

Anlatıcı bilge:
Rakım bahçeye çıkar bir hışımla
Kavga edecektir cihanla
Bulur Cihan’ı dikilir karşısına

Rakım: (bağırarak)
Hey demircinin oğlu Cihan
Sana böyle mi öğretti baban
Laf mı taşırmış yiğit
Var buradan defol git

Cihan: (bağırarak)
Sözlerine dikkat et rakım
Ben bir demircinin oğluyum
Çok serttir benim yumruğum



Rakım: ( bağırarak)
Bozdun aramı o güzel dilberle
Öldürürüm seni bir hançerle

Cihan: (bağırarak)
Sen ne söylersin sen kimsin
Asıl ben seni öldürürüm
Sen beni bilir misin?

Anlatıcı bilge:
Tam kavgaya tutuşacakları sırada
Oradan geçer Filiz Eren bilge
Sorar mesele nedir diye
Anlatırlar meseleyi açıkça
Uzlaştırır onları sona erer kavga
Bir daha hiç konuşmaz Rakım Cihan’la
Cihan için için sevinmektedir
Kendisi için rakımla arasını bozmuştur
Demek ki Yağmur Cihan’ı sevmektedir
Böylece geçer günler haftalar
Ve bir gün Cihan Yağmur’a teklifini yapar
(Sahnede cihan ve Yağmur vardır)

Cihan: (heyecanlı titriyor)
Hey yağmur bakar mısın?
Beni biraz dinler misin?
Bir teklifim olacak sana
Mutlu olacaksın dua edeceksin bana

Yağmur: (gülümseyerek)
Nedir yiğidim teklifin
Mutlu edecekse elbette kabul ederim

Cihan:
Bir tutuluş tutuldum sana
Tatlı sözlerin sanki bir hülya
Düştüm bir kara sevdaya
Tek kelimeyle aşığım sana

Yağmur:( gülerek)
Eeee ne yapayım şimdi
Yapacaksan yap şu teklifi


Cihan:
Hani diyorum arkadaş olsak
Birkaç çay içip kaynaşsak
Seni daha yakından tanımak isterim
İlerde sana nikâh kıymaktır niyetim

Yağmur: (ciddi)
Ne nikâhı yiğidim
Ben daha çok gencim

Cihan:
Beni yanlış anladın evlenelim demedim
İlk önce tanıyıp sonra evlenmektir niyetim

Yağmur :( Ciddi)
Bak yiğidim ben daha gencim
Günü gelince ben, elbette evlenirim
Ama şimdi günümü gün ederim
Evleneceksen ben sana uygun değilim

Cihan:
Son sözün nedir söyler misin?
Beni tanımak istemez misin?

Yağmur: ( ciddi)
Tek kelimeyle hayır

Anlatıcı bilge:
Cihan yıkılır bu sözlere
Düşer derin bir derde
Unutmaya çalışır önce
Sonra kendini verir derse
Ama düşmüştür gönlüne kor parçası
Onun olmalıdır Yeditepeli şehrin goncası
Herhalde acele etmiş olmalı
Her şeyi zamana bırakmalı
Günler günleri kovalar
Geçer günler haftalar
İstemez göz göze gelmek O yar ile
Ama gizliden gizliye gönül yâri arar
Bir gün yağmur’u göremez derste
Yoldaşlarına sorar gizlice


Cihan:
Hey nelis Yağmur’u görememekteyiz
Biz arkadaşımızı merak ederiz

Nelis:
Yağmur hafif hasta
İki üç günden beri yatmakta

Cihan:
Ben bir efsun yapayım
Kutsal kitaptan birkaç ayet okuyayım
Onu bir şişe suya üfleyeyim
O suyu içirin ona
Böylece onu iyileştireyim

Nelis:
Biz bilmeyiz efsun
Nerden bilelim kutsal kitaptan okudun
Ya kâhinlerin kitabından okuduysan
Bir kötü büyü yaptıysan

Cihan:
Ben okuyayım hele
Eğer bana güvenmezseniz
Bir gülün dibine dökersiniz

Nelis:
Efsunla iyileşir miymiş insan, insaf et
Öyle olsa ne işe yarar ilmi- tababet

Cihan:
Yok, öyle değil
Şifanın kaynağı Allah’tır
Bu efsun iyileştirmek için duadır
İlk önce dua etmeli Allah’a
Tabipler bir vesiledir şifaya
Dua yoksa ne işe yarar ilmi-tababet
Nelis asıl sen insaf et

Anlatıcı bilge:
Okudu ayetleri cihan kutsal kitaptan
Üfledi su dolu şişeye, sıkıldı garip bakışlardan ne vardı bunda şaşıracak
Dua idi, ne vardı alaya alınacak
Nelis taşa çaldı şişeyi kırdı
Cihan bunu görünce kalbi kırıldı
Belli etmedi hüznünü, kalbine gömdü
Kalbindeki sanki ayrı düşmüş anne hüznü
Bir gün görünce okulda yağmuru
Her şeyi unuttu oldu aşk körü
Günler günleri haftalar haftaları kovalar
Cihan o aşkın ateşi ile yanar
Ufuk Cihan’ın hüznünü anlar
Yardım etmek ister cihan’a sorar

Ufuk:
Ey canların Cihan’ı, seni hüzünlü görmekteyim
Derdin ne söyle, sana yardım edeyim

Cihan: (iç çekerek)
Sağ ol kara toprağın oğlu
Yüreğim kutlu bir aşkın hüznü ile dolu
Yardım edemezsin sen bana
Bilmem nasıl kapanır bu yara

Ufuk:
Kimdir seni hüzne düşüren dilber
Bana ondan haber ver