Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
dramalı55
dramalı55

KAYBOLAN TARİH...

Yorum

KAYBOLAN TARİH...

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

828

Okunma

KAYBOLAN TARİH...

KAYBOLAN TARİH...

Zaman ,zaman çocukluk anılarım bir filim şeridi gibi geçer gözlerimin önünden..İstanbul Taşlıtarlada futbol oynadığımız,o günkü kocaman taşlı tarla gelir aklıma.. Okul dönüşleri kaleleri taşlarla belirlenmiş toprak sahada arkadaşlarımla poşede sakladığımız topla,
kan ter içine kalana dek yaptığımız futbol maçlarını hiç unutamam..Meraklı arkadaşlarımızın da uçurtma partileri hep bu alanda yapılırdı..İlginç bir yerdi orası..

Yerebatan sarnıcına benzer, görkemli sütünları olan tarihi bir yapı o büyük tarlanın içinde bulunmaktaydı..Hatta bir defasında define arayan yirmibeş,otuz yaşlarında
macera sever bir genç sarnıcın içine girmiş; kendisinden haber alınamayınca,güvenlik güçlerine haber verilmiş,bir kaç gün sonrada cesedi bulunmuştu..YANİ ADAM O KADAR BÜYÜK BİR YAPIYA GİRMİŞTİ Kİ YOLUNU ŞAŞIRIP KAYBOLMUŞTU.Bu trajediyi yaşayan biz ilkokul çağında ki çocuklar,o sarnıcın içini gezmeye cesaret edemezdik..Sadece tepesinden girilebilen bir delikten bakarak,çok az bir kısmını görebilirdik..Ama bütün çocukları etkileyen bir nesne olduğundan her oyundan önce mutlaka etrafında dolaşır,merakımızı giderirdik..


İlkokuldan sonra o mahalleden ayrılmıştık ama aklım hep o sarnıçta idi..Merakım,belki o genç adamın esrarengiz ölümü,benim çocuk dünyamda yarattığı fırtınanın uzantısıydı ama ,
ilgim gün geçtikçe artıyordu gizemli mekana.Sarnıcın Bizans dönemine ait olabileceği araştırmalarımla ortaya çıkmıştı,hatta Fatihten zaman,zaman o büyüleyici yere yanımda büyüklerimle de giderdim.....


Günler hızla geçmiş ben Ankarada üniversiteli olmuştum..Yaz tatilinde bir gün eski arkadaşlarımı ziyarete karar vermiştim.Sarnıcıda hiç değilse sütünların altına kadar inerek inceleyecektim bu sefer..Evet tam altı sene sonra hem arkadaşlarımla hasret giderecek,hemde tarih tüneline girecektim..O gün çok heyecanlıydım,sevinçten uçuyordum..


Önce Eyüp Sultana geçtim,çünki çocukluk arkadaşım Suatın babasının ayakkabı dükkanı oradaydı..Onu dükkanda bulmuştum.Hoş beşten sonra tabii sarnıcı sordum,sustu;bir müddet sonra:’ oraları yıktılar ve imara açtılar dedi.’İnanamamıştım,doğru olamazdı,
kocaman bir tarih,yerebatan sarnıcının bir eşi nasıl yıkılırdı..Tarlaya gittiğimizde felaket bütün çıplaklığı ile karşımızda duruyordu..Biten inşaatlar,devam edenler kocaman bir gelecek katledilmişti...

Bu gün, ne zaman Havuzbaşı İlköğretim Okulundan,Gazi Osman Paşa merkeze doğru arabayla seyretsem,yüreğimin derinliklerinde unutulmaz bir acı duyarım..Tarihin bize bıraktığı emaneti koruyamamanın utancı kaplar ruhumu,KAHROLURUM..

Düşünebiliyormusunuz,kocaman bir tarih yokoldu bir şey yapamamıştık..
Belki bu gün yasalar daha etkili ama,yinede tarihe bizler sahip çıkmalıyız değil mi
DEĞERLİ DOSLAR...

KAYBOLAN TARİH...


Şimdi hangi binanın temelinde
Papatyaların açtığı üzerinden
Gökyüzüne uçurtmalarımızı gönderdiğimiz
Taşlıtarlanın gizemli sarnıcı
DRAMALI55

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kaybolan tarih... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kaybolan tarih... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KAYBOLAN TARİH... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
aslihanca
aslihanca, @aslihanca
18.4.2008 12:46:10
Tarih kokan, geçmişten izler taşıyan eserleri yıkmaya nasıl kıyabiliyorlar anlayamıyorum gerçekten...
TunçAY
TunçAY, @tuncay
18.4.2008 11:04:53
Daha bunlardan başka kaybolan ne kadar değerlerimiz var bir bilsek kardeşim...
duyarlılığın için teşekkür ederiz.
İbret ve örnek almak yerine şanlı tarihimizi yok etmenin moda olduğu bir çağdayız, malesef...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL