2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1541
Okunma
Ben yine küçüldüm baba ... Yine senin küçük kızın oldum . Güçsüz ve incecik bacaklarla , paytak paytak yürüyen , minicik fırfırlı kırmızı eteğiyle bahçelerde koşup oynayan küçük bir kız ...
Dünyanın yükü omuzlarıma çöktükçe ufaldım , ufaldıkça yoruldum , yoruldukça ufaldım ...
Omuzlarına dayayıp başımı ağlamak vaktiydi aslında ... Sana ihtiyacım var baba . Yükümü alıp omuzlarımdan o güçlü kollarınla sarıp sarmalasan istiyorum . Sana ihtiyacım var baba . Küçük bir kız gibi dudaklarımı büzüp ağlamak vaktiydi şimdi senin kollarında ...
Güçlü olmak istemiyorum artık , yoruldum baba ... Ben senin küçük kızın , büyüdüm sanıyordum kendimi . Ama dertlerim büyüdükçe , acılarım yaktıkça içimi , ömrüm azalırken , içime akıttığım gözyaşlarım çoğaldıkça , sesimin sessiz avazı büyüdükçe ben küçülüyorum baba ...
Ben senin küçük kızınım baba . Beni sevmene ve korumana ihtiyacım var . Uzat ellerini baba kaldır düştüğüm yerden . Öyle bir düştüm ki dizlerim kanıyor . Avuçlarımın içi yara bere içinde .
Kucağına alıp :
’’ Ağlama ! ben senin yanındayım korkma kızım ! ’’
demeni istiyorum ...
Korkuyorum baba ! Çok ama pek çok yoruldum . Dizlerimin ağrısı arttıkça anlıyorum ki , bu bedene bu yük çok fazla ...
Öyle bir yaman dert ki sinemi çepeçevre saran babam , yanımda olmalıydın şimdi ...