Bazı senaryoların başından sonu belli olur, işte öyle bir manzara daha gözümüzün önünde.
Aylardır gizli gizli bir Sarıgül efsanesi estiriliyor.
Yok her sabah camilere ücretsiz otobüs kaldırıyormuş, yok çok hayırsevermiş.
İstanbul’un her tarafı cami, otobüs kaldırmasa ne olur değil mi ?
Veya bir Belediye Başkanının bir hizmeti neden bu kadar abartılır ?
Nedeni basit; İçinde dini motif olan her şeye gözümüz kapalı atlayan bir millet olduğumuz için, dini konularda bir işin iç yüzünü araştırmayı ayıp-günah saydığımız için bunu da böyle yedirirler bize.
Yeter ki din iman gibi laflar edilsin, yıllarca Demirel denen münafık’ı başımıza tac edişimizde hep aynı nedendendir.Eskiler bilir; Bir elinde Kuran, geliyor Süleyman….vs…
Bir büyüğüm anlatmıştı.
Aslen ermeni olan iki kardeş, yıllarca işyerlerinin tabelalarında kısaltma isim kullanmışlar.
Soy isimlerini de dini bir terimden seçmişler.
Tabelalarında (A.A. Hicazoğlu) yazılıymış. İki tane A harfi sizce ne ifade eder?
Aklınıza hemen Ali veya Ahmet Hicazoğlu türünden bir düşünce uyandırdı değil mi?
Bizimkiler baştaki iki A harfinin Artin ve Agop olduğunu çok sonra öğrenmişler.
Soy isim yıllarca kandırmış onları açıkçası.
Gelelim Sarıgül’e;
Sarıgül bizim bilinçaltımıza dindar bir kişilik olarak kazınır, vakti zamanı gelince de belki Baykal gibi değil ama, istemeye istemeye gönderirler Kılıçtaroğlu’nu.Ve Sarıgül geçer partinin başına.
Bu camiye yolcu taşıma hikayelerinin bu kadar abartılması o yüzdendir.
Sonra Akp’den iyice bunalan sermaye grupları, Hatay’da olduğu gibi tüm illerde örgütlenmiş özel kuvvetler’in sivil unsurlarıyla el ele verip, Sarıgül’ü tek çaremizmiş gibi lanse ederler.
Çünkü o camilere adam taşıyan inançlı biridir.
Kızmayın ama bunu yiyen de çok olur bu memlekette.
Evet bu aralar Sarıgül haberlerini daha çok duyarsınız.
CHP Genel Başkanı sıfatıyla duymaya da şimdiden alışın.

Tunar Çalışkan