Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
_Selcan_
_Selcan_

Mutluluk Tarifi 1

Yorum

Mutluluk Tarifi 1

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2228

Okunma

Mutluluk Tarifi 1

Mutluluk Tarifi 1

...MUTLULUK TARİFİ...

Bir adam , bir kadın ve beraber adım attıkları mutluluk yolu ...
Hayat onlara ne getirecek .? Hüzün mü ? Mutluluk mu ?
Geçmişe mi takılıp kalacaklar , yoksa geleceğe adım atacaklar mı ?
Bunların hepsinin bir cevabı var..
Fakat daha aşılması gereken sorunlar var ortada.
Bitmek tükenmek bilmeyen hayal kırıkları , gözyaşları ve anılar..
Herşeyden habersiz yeni bir yolculuğa çıkan Mila geçmişin tozlu raflarında çürüyüp gidecek mi?
Yoksa ona uzanan eli tutacak mı?
Bu Mila’nın yolculuğuydu . Bu Mila için yeni bir başlangıçtı.
"Hoşgeldin Mila.."



Mila , annesinden kalan pastaneci dükkanını artık işletmenin vakti geldiğini düşünüyordu. Annesi öleli aradan bir yıl geçmişti ve bu dükkana
annesinin ölümünden sonra ki ilk gelişiydi . Annesinin ona vasiyeti üzerine bu dükkanı kaldığı yerden işletecekti .
Ama pasta ve kek yapımı konusunda son derece berbattı . Hiç bir şey bilmiyordu . Yanına birini almalıydı . Bir aşçı . Ya da bu işlerden anlayan brini..
Böylece o tatlıları yaparken , Mila da servis işi ile uğraşabilirdi . Kendi dükkanında garson olacaktı . Harika diye düşündü içinden...
"Şu düştüğüm duruma bak . Keşke zamanında annemden bir şeyler öğrenseydim " diye düşündü ama keşke demenin vakti çoktan geçmişti.
Önce dükkanı adam etmesi gerekiyordu . İlk önce boya işinden başlamalıydı . Bu senenin modası olan bahar renklerine boyamalıydı.
Her duvar için farklı bir renk . Sonra çiçek desenleri ile süsleyebilirdi duvarları . Sonra kapının tamir edilmesi gerekiyordu . Yeterince sağlam durumda değildi.
Daha sonra yeni eşyalar alınması gerekliydi . Ve mutfak eşyaları oldukça eskimişe benziyordu . Alnını huzursuzca ovalamaya başladı.
Bu işi tek başına yapamazdı . Amanda ’dan yardım istemeliydi. Ve çaresizce telefonuna uzanıp en yakın arkadaşının numarasını tuşladı .
Telefondaki ses neşeli ve net geliyordu .
- Selam Mila , her şey yolunda mı ?
- Bence her şey berbat bir durumda . Beceriksizin tekiyim . Dükkan işletmeyi bile bilmiyorum . Hele pasta yapmayı hiç.
Arkadaşının huzursuz sesiyle kendini toparladı ve ona cesaret vermeye başladı.
- Hey , bu kadar umutsuz olma . Her şey yoluna girecek ben sana inanıyorum . Annen de inanırdı .Bunu biliyorsun . Hadi söyle yapabileceğim bir şey var mı ?
- Aslında .. "diye iç geçirdi Mila . Gözlerini tozlanmış dükkanda gezdirdi. " - Bana temizliğe yardım etsen iyi olur . Sonra da alışveriş için .
Amanda keyifle gülümsedi ve - Yarım saate ordayım . Hadi asma suratını halledeceğiz , göreceksin. Neler yapabildiğini gördüğünde sende kendine inanamayacaksın.
- Tamam . "diye iç geçirdi Mila." - Umarım dediğin gibi olur.
- Bana inan , başaracaksın.
- Tamam .
- Yarım saate ordayım , görüşürüz.
- Görüşürüz.

Telefonunu çantasına bırakıp tezgaha doğru yöneldi . Bu dükkana küçükken gelmeyi çok severdi. Annesinin yaptığı pastaları çikolataları ondan gizli yer ,
sonra da hiç bir şey olmamış gibi bir köşede otururdu . Çocukluk anıları içinde gidip gelirken kapının açıldığını duydu . Arkasını döndüğünde ona bakan bir çift yeşil göz gördü.
Bu yabancıyı tanımıyordu ve neden geldiğini de bilmiyordu . Daldığı düşüncelerden adamın sesiyle sıyrıldı .
- Burayı artık siz mi işleteceksiniz ?
Huzursuzca iç geçirdi . - Sanırım evet , öyle görünüyor .
- O zaman tanışalım . Artık komşu sayılırız . Ben John. John Rizzoli .
Mila , huzursuzca iç geçirdi . Adamın ona uzattığı eli sıkıp sıkmamak konusunda kararsız kaldı ama daha fazla dayanamadı . Adamın boşta kalan elini
sıkıp kendini tanıttı . - Adım Mila . Mila Green.
Adam parmaklarının arasındaki elin yumuşaklığıyla hafifçe gülümsedi.
- Güzel bir dükkan . Yeri de oldukça iyi . Sadece biraz bakıma ihtiyacı var . Benim dükkanımda şu karşıdaki . "İşaret parmağıyla karşıdaki küçük ama sıcak dükkanı gösterdi."
Sizin dükkanınız kadar olmasa da benim ki de fena sayılmaz . Bir ara uğramanızı tavsiye ederim . Çok güzel keklerim var. Bayılacaksınız.
- Teşekkür ederim . İşleri yoluna koyduğumda keklerinizden tatmak isterim .
- Sizi daha önce buralarda görmedim yeni mi taşındınız ?
- Evet , aslında hayır . Bu dükkanın eski sahibi , Jane Green .. O , annemdi .
- Ah , evet biliyorum . Söylemişlerdi . Herkes ne kadar iyi bir kadın olduğundan bahsediyordu . Çok güzel pastalar yaparmış .
- Evet . "diye iç geçirdi Mila. Keşke bende onun gibi mükemmel pastalar yapabilseydim.diye kendi kendine söylendi."
- Ah , özür dilerim .
- Önemli değil , uzun zaman oldu .
Bir süre sessizce etrafa göz attılar . Tam o sırada kapıdan Amanda girdi.
- Mila ?
- Amanda , burdayız .
Amanda arkadaşının yanındaki yeşil gözlü yakışıklı adamı dikkatlice süzdü ve Mila’ya "ne iş ?" dercesine bir bakış attı.
- Neyse , ben artık gitmeliyim. Daha sonra uğrarım . Tanıştığıma memnun oldum Mila .
Mila sadece gülümsemekle yetindi . Ve Amanda’nın sinir bozucu gülüşüne karşılık kaşlarını çatıp ona sert sert baktı .
- Hemen başlama Amanda .
- Ben bir şey demedim .
- Ya , ya ne demezsin . Bakışların her şeyi anlatıyor . Aramızda bir şey olduğu yok.
- Ama bu hiç bir zaman olmayacağı anlamına gelmez.
- Of Amanda benim derdim zaten başımdan aşkın bir de bununla uğraşamam .
- Bence hoş çocuk . Hatta çok hoş bir çocuk . Kaçırma derim .
Amanda , Mila’nın sert bakışlarından kurtulmak için konuyu kapamaya karar verdi.
- Tamam , tamam sustum . Hadi gel bir an önce işe koyulalım..
İki iyi dost birlikte işlere koyuldular. İlk önce yerleri silmeye başladılar. Sonra rafların tozlarını silip işe yaramayan eşyaları bir
torbaya koyup dışarıya bıraktılar . Dükkan az da olsa yola gelmişti . Şimdi de yapmak gereken dükkana yeni eşyalar ve mutfak gereçleri almaktı.
Ve en önemlisi duvarlara can vermekti . O kadar soluk duruyordu ki rengi bir ölüyü andırıyordu sanki .
- Hadi gel biraz oturalım . Sonra eşya bakmaya çıkarız . "dedi Mila ve arkadaşına içeçecek soğuk bir şeyler verdi."
- Önce hangi işten başlayacağız ?
- Önce boya almamız lazım . Dükkanı iyice boyamalıyız . Baksana sıvaları dökülmüş hep.
- Bencede . Peki hangi renge boyamayı düşünüyorsun ?
- Bilmiyorum . Bahar renkleri olabilir. Her duvar için ayrı bir renk . Sonra üzerine çiçek desenleri .
- Bence süper olur . Hem sen çiçekleri seversin.
- Annemde severdi. Özellikle Gül’leri..
Mila’nın gözleri bir anda üzüntüyle buğulandı . Bakışlarını parmaklarında gezdirdi.
- Hey , asma suratını Annen seni böyle görmek istemezdi . Hem bu dükkanı niçin açtığını unutuyorsun galiba.
- Hayır tabiki de . Elimden geldiğice annemin anısını yaşatmaya çalışacağım . Her ne kadar pasta yapmayı bilmiyor olsam da..
Mila , umutsuzca gözlerini devirdi .Amanda onun ellerini tuttu.
- Hadi , kalk gidelim . Boya bakalım . Bunları sonra düşünürüz . Sana bildiklerimden öğretmeye çalışırım .
Mila arkadaşının elini sıktı . - Tamam.
Sonra birlikte dükkanı kilitleyip boya bakmaya gittiler . Mila rengarenk 5 boya aldı . Mavi , Sarı , Yeşil , Kırmızı ve Turuncu .
Ama ne çırtlak ne de koyu renklerdi bunlar . Göze çarpıcı gelen rengarenk neşeli renklerdi hepsi . İlk bakışta insanın dikkatini çekecek cinstendi.
- Bence boya işini yarına bırakmalıyız .Bugün çok yorulduk .
- Haklısın . Hadi gel bize gidelim . Bir yorgunluk kahvesi içer sonra da yatarız.
- Hayır Amanda. Beni yalnız bırakmak istemediğini biliyorum . Ama buna alışmak zorundayım . Hem üst kattaki eve de bir bakmam lazım . Ne durumda bilmiyorum.
- Tamam , ısrar etmiyorum . Ama istediğin zaman gelebilirsin . Telefonum hep açık . İstediğin ara . Yanında olacağımı biliyorsun.
- Biliyorum . Sen çok iyi bir dostsun Amanda .
- Sende öyle Mila .
İki arkadaş birbirine sımsıkı sarılıp vedalaştı . Mila , Amanda’nın arkasından kapıyı kilitledi ve ışıkları söndürdü.
Üst kata çıkarken içinde tuhaf bir his vardı . Buraya uzun zamandır uğramamıştı.Ne hissedeceğini bilmiyordu .Duyguları karmakarışıktı.
Bu evin bu dükkanın her yerinde annesinin izleri vardı . Bunu hissediyordu. Kokusunu hissediyordu .
Tozlanmış evin odalarına göz gezdiriyordu Mila .Her oda da başka bir hayat , başka bir anısı canlanıyordu . Küçükken buradan hiç çıkmazdı.
Evin en sevdiği yeri terasıydı . Geceleri terasa çıkar yıldızları seyrederdi. Hatta bazen onlarla konuşurdu bile. İçini onlara açardı .
Küçükken en büyük tutkusu buydu . Sonra yıllar uzaklaştırmıştı onu . Büyümüştü . Okul hayatı , iş derken annesinin yanında kopmuştu.
En son işinden kavulunca kendini eve kapatmış . Annesinin yanına geri dönmüştü . Artık onun evi burasıydı . Ve burada annesinin izleriyle yaşayacaktı.7
Üstleri örtülerle kapanmış bir koltuğun örtesünü kaldırıp oraya uzandı usulca. Karşısındaki vitrinde duran resimlere kaydı gözleri ..
Her resimde farklı bir anısı gözlerinin önüne geliyordu . Uzun bir süre anılarını düşünürken gözleri uykuya teslim olmaya başlamıştı bile.
Yavaşça kapanan gözleri uykuya yenik düşmüştü. Yarının ona ne getireceğinden habersiz . Anılarla dolu bir uykunun kollarına bıraktı kendini.
Ve uzaklardan bir ses . "Hoşgeldin Mila." diyerek kendini geceye bıraktı..

I. BÖLÜM SONU

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mutluluk tarifi 1 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mutluluk tarifi 1 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mutluluk Tarifi 1 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
athena
athena, @athena
19.9.2013 13:49:33
Debbienin keyifli,umutlu hikayelerindeki sıcaklığı aldığım bu hikayeden de keyifliydi, saygı ve sevgilerimle..
UÇUK
UÇUK, @ucuk
18.9.2013 17:47:37
güzel bir yazıydı,saygımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL