2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1723
Okunma

1970’lerin eğitim enstitüsü ve 1980’lerin eğitim fakültesi mezunu olup, eğitim öğretimin hemen her basamağında toplam otuz yıldan fazla fiilen çalışmış bir eğitimciyim.
Yılların bilgi birikimi ve eğitim öğretim deneyimi ile şiirlerimle ve düz yazılarımla siz değerli okurlarımın yüreklerini ısıtmaya ve dimağlarını ışıtmaya çabalamaktayım.
İnancım odur ki; yeryüzünde ne kadar eğitimci varsa, o denli farklı eğitim anlayışı ve konuya özgün yaklaşım vardır.
Eğitimcilerin niteliğinin mutlak yüksek olması, özverili ve özgeci olmaları gerektiğine yürekten inanmaktayım.
Eğitim’in sözlük tanımı: Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme, terbiye.
Batılılaşma sürecinin toplumumuza bulaştırdığı tortulardan ve tereddütlerden koruyabilmemiz için çocuğumuza kendi yaşantımızla örnek olmamız ve milli-manevi değer ölçülerini onlara kazandırmamız kaçınılmazdır.
Kendimizi yeterli hale getirebilmek için anne-baba olarak önce biz kendimizi hem de sürekli olarak eğitmeliyiz. Televizyondan çok kitapla dost olmalıyız. Okumamanın mazereti olamaz. Hiçbir bahane çocuklarımızın geleceğini kurtarmaz.
Elbet çocuğumuza yeteri kadar ilgi ve sevgi göstermeliyiz. Onlara adlarıyla seslenmeliyiz ve kişiliklerine saygı duyduğumuzu algılatmalıyız. Onları yetiştirirken elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.
Çocuğumuz sağlıklıysa yani kendisine ve çevresine karşı dürüstse, elinde olanla yapabildiğini yapıyorsa, kendisi ile barışıksa ve kendini seviyorsa bundan daha büyük mutluluk olamaz.
Çocuklarımıza, kendileri okuyabileceklerinden çok önce kitap okursak, kitaba ilgilerini artırmış oluruz. Hikâyeyi çocuğun ilgi düzeyine ve dikkatine göre ayarlamalıyız.
Hikâye (öykü) okumamıza ilgilerinin azalmaması için sözümüzü kesmelerine, sorularına ve paylaşmaya izin vermeliyiz. Hedefimiz hikâyenin sonunu getirmek olmayıp, tartışmalar açmak daha çok değer taşır. Olumlu tutumları beslemek için çocuğun kişisel tepkilerini kabul etmeliyiz.
Araştırmalar, küçükken anne ve babaları tarafından kitap okunarak büyütülen çocukların, okumayanlara kıyasla okulda daha başarılı olduklarını göstermektedir.
Beraber kitap okumak, hem anne ve babalar hem de çocuklar açısından çok zevkli bir etkinlik olup, aynı zamanda çocuğun bilgi gelişimini ve sonucunda gelen başarıyı sağlar.
Zamanımızda o kadar çok olumsuz dış etken var ki biz eğitimcilere ve ille anne ve babalara büyük sorumluluk ve görev düşmektedir.
Öğrenci merkezli eğitimde mekânda genişlik, huzur ortamı, bilimsellik ve araç gereç kadar sürecin çağdaş, işlevsel ve etkileşimsel olması da son derece önemlidir.
Daha anne karnındayken başlayan eğitim son nefesimizi verene dek sürer.
Yeni eğitim öğretim yılının tüm çocuklarımıza, gençlerimize, anne ve babalara, eğitimcilere ve ulusumuza hayırlı, uğurlu ve başarılı olmasını dilerim.
Herkese esenlik ve mutluluklar…
15.09.2013