Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Fuat Türker
Fuat Türker

Yine Kan, Yine Ölüm; Kim Bunun Sorumlusu?

Yorum

Yine Kan, Yine Ölüm; Kim Bunun Sorumlusu?

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1280

Okunma

Yine Kan, Yine Ölüm; Kim Bunun Sorumlusu?

Yine Kan, Yine Ölüm; Kim Bunun Sorumlusu?



İslam coğrafyasında yine zulüm var, yine şiddet var, yine kan var, yine ölüm var… Kim bunun sorumlusu?

Sorumlusu ‘onlar’, ‘bunlar’ , ‘şunlar’ değil; sorumlusu Müslümanlar... "Kardeşlik" yalnızca dillerinde olan, kalben kardeş ol-a-mayan Müslümanlar!

İslam âlemi birlik olmadığı için -Kur’an’da haber verildiği gibi- gücü gidiyor. Müslümanlar birlik olsalar, Allah güç verecek ancak kimi Müslümanlar, “namazımı kılıyorum, orucumu tutuyorum” deyip kendini yeterli görüyor. Çoğunluk zulmü görmezden geliyor, birlik ayetlerini göz ardı ediyor. Ne buyuruyor Peygamberimiz; "Müslümanların derdiyle ilgilenmeyen onlardan değildir!"

Bugün en çok ihtiyacımız olan şey ise birlik olmaktır. Allah’ın ipine hep birlikte sarılmak, zorluklara birlikte göğüs germek, saflar halinde küfre karşı durmaktır. Asr-ı Saadet’in Muhacir ve Ensar’ı gibi, temeli Mekke’de atılan ardından Medine’de tamamlanan binanın taşları gibi kaynaşmak, dost olmak, kardeş olmaktır.

Allah, Mekke’den hicret eden Muhacirin’i bağrına basan Ensar’ı, kendi ihtiyacı varken yemeğini kardeşine verenler olarak tarif ediyor. Bizler ise kendi yemeğimizi bölüşmek bir yana, ihtiyacımızdan artakalanı bile vermekten kaçınıyoruz. Biz rahatız ya, ibadetlerimizi huşû içinde yapıyoruz ya bizim için yeterli! Ya diğer Müslümanlar? Eziyet, baskı ve şiddet gören, evinden yurdundan sürülen, tecavüze uğrayan, yaralanan, öldürülen çocuk, kadın ve erkek diğer tüm Müslümanlar?


Yaşananlar, samimi her Müslüman’ın vicdanını artık tam kapasite devreye sokması gerektiğini gösteriyor. Akıtılan her damla kandan hepimiz sorumluyuz. Komşusu açken tok yatamıyor ise mümin, kardeşi eziyet görürken nasıl rahat uyuyabiliyor? Bu sorumluluğun Allah Katındaki karşılığına dair nasıl korku hissetmiyor?

Tüm dünyada Müslümanların akıtılan kanlarının, zulüm görmelerinin en önemli sebebi Müslümanların parçalanmışlığıdır. Allah’ın Kur’an’da emrettiği, Peygamberimiz(asm)’ın hadislerinde detaylarıyla anlattığı, Bediüzzaman’ın haber verdiği çözüm İslam Birliği’dir. Deccaliyetin tüm dünyaya yaydığı zehrin panzehiri bu birlik olacaktır. Kur’an ahlâkına dayalı Rahmânî bir sistem olan İslam Birliği, tüm Müslümanların duası olmalıdır.

Yaşadığımız dönem zulme sessiz kalma, umursamaz davranma, yalnızca kendini ve ailesini düşünme, dünya hayatındaki çıkarların ardına düşme, nefsâni tartışma ve çekişmelerle vakit öldürme dönemi değil. Milyonlarca Müslüman böylesine büyük zulüm yaşarken ve çözüm İslam Birliği iken çaba göstermemek vicdansızlık olur. Her Müslüman, Allah’ın emri gereği, İslam ahlâkının yaygınlaşması için gayret etmeli. Dünyada bu sorumluluğu üzerine almaktan kaçınan insan ahirette bu sorumsuzluğunun altında ezilebilir.

Bugün artık vicdanların dirilmesi ve ‘Hamiyet-i İslâmiye’nin feveran etme” zamanı. Bediüzzaman bu konuda şu sözleri söylüyor: “Böyle bir cemaat-ı azime (Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in soyundan gelen büyük seyyidler cemaati) içindeki mukaddes kuvveti tehyic edecek (harekete geçirecek) ve uyandıracak hadisat-ı azime (büyük olaylar) vücuda geliyor.”

Bediüzzaman, işte bu olayların, büyük kuvvetteki büyük koruma hissinin yani Hamiyet-i İslâmiye’nin feveran etmesine sebep olacağını ifade ediyor. (Mektubat, s. 473)


Dünyanın dört yanında yaşanan acıların, katliamların, sıkıntıların ve çilelerin hiçbiri yeni değil. Müslümanlar hemen hemen yüzyıldır baskı altında yaşıyorlar. Allah, din kardeşlerinin yaşadığı acıları görmezden gelen, kendi işine gücüne bakan, bencillik eden Müslümanları, Bediüzzaman’ın ifadesiyle “azim hadiseler” yaratarak, belâ ve zorluk vererek daldıkları uykudan uyandırıyor. Uyanmak için, kardeş olmak için, birlik olmak için kaç musibet daha bekliyoruz?..

Şüphesiz içinizden ağır davrananlar vardır. Şayet, size bir musibet isabet edecek olsa: "Doğrusu Allah, bana nimet verdi, çünkü onlarla birlikte olmadım" der. (Nisa Suresi, 72)
Eğer size Allah’tan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiçbir yakınlık yokmuş gibi kuşkusuz şöyle der; "Keşke onlarla birlikte olsaydım, böylece ben de büyük ’kurtuluş ve mutluluğa’ erseydim." (Nisa Suresi, 73)
Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz. (Nisa Suresi, 74)



twitter.com/Fuat_Turker

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yine kan, yine ölüm; kim bunun sorumlusu? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yine kan, yine ölüm; kim bunun sorumlusu? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yine Kan, Yine Ölüm; Kim Bunun Sorumlusu? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nigâr Baran
Nigâr Baran, @nig-r-baran
9.9.2013 19:30:08
hım : ) kesinlikle sorumlusu müslümanlardır ama bu birlik olmadıkları için değil islamiyeti yanlış ,daha doğrusu kendi işlerine geldiği gibi anladıkları içindir.Zulüm her yerde zulümdür ve din,dil,ırk ayrımı yapmaz.Sadece müslümanlara zulüm yapılıyor birleşelim tutumu yanlıştır.İnsana,ağaca,hayvana,taşa,toğrağa zulüm yapılıyor diyerek ses çıkartanlar islamiyetin gereğini yapmıştır.1500 yıldır islam dünyasında neler oluyor Allah aşkına,her şeyi anlatan kitap Kuran-ı Kerim dururken onu okumadan ya da okuyup da kendi dilinde okumayıp ne dediğini anlamadan belirli kişilerin sözlerine bu cemaat olur abla olur abi olur inananlar yüzündendir,hadislere ayetlerden çok önem verenler yüzündendir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL