Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş

Edilgenlik

Yorum

Edilgenlik

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

477

Okunma

Edilgenlik

Edilgenlik

Güncel Türkçe Sözlük;
Edilgen:1. sıfat Yapılan işten etkilenen, pasif, etken karşıtı.

Öğrenmediğiniz için niteliksizleştiniz, niteliksiz olduğunuz için ayrıştınız; ayrıştığınız için öğrenemediniz.

Etken ve edilgen öğretilerin sonuçlarına bakalım!

Etken öğretide, birey evrensel işleyişteki etkileri ve bu etkilerin oluşmasındaki kendi yerini bilir! Ya da kendi etkisinin farkındadır! Bu nedenle etki oluşturmak için çalışır. Buna “kendini gerçekleştirmek” de denebilir! Etken öğretiyi benimseyenler, evrendeki işleyişi insanların haricinde başka güçlere doğrudan yüklemedikleri için daha bilinçli ve daha üretken olmak zorundadır! İnsan veya insanlığın tercihleriyle evrenin şekillendiğini veya etkilendiğini bildikleri için çalışır ve tercihlerini “Ben” üzerinden yapar, sonuçlarını da başkalarına ya da başka etkilere havale etmezler! Yani sorumluluk ve bilinç sahibi olmak zorundadırlar!

Edilgen öğretilerde birey, evrende kendini sadece figür veya figüran olarak kabul eder ve evreni etkileyen hep başkaları ya da seçilmiş olanlardır; o sadece bu etkiye maruz kalan konumundadır! Bu yüzden de evreni etkilemek adına yeni bir şey yapmayı gereksiz görür. Önceki ulular ya da onların etkilerini devam ettirmeye kendilerini adarlar ve öncekilerin açtığı yolda en başarılı olmayı hedef olarak sunarlar. Bu nedenle de başarı varsa eski etkiler ya da eski öğretilere yüklenir başarısızlık ise eski öğreti ya da etkilerin yeterli bir şekilde uygunmadığını iddia edip hırsla eski öğretilerin yayılması ve zorla uygulanmasına çalışırlar! Yani taklit ederler! Edilgen toplumların geri kalmasının nedeni de etken toplumlar oluverir! Çünkü etken toplumlar ilerlemiş bu nedenle edilgenler geride görünmektedir. Sanki etken toplumlar da geri kalsa onların hizasında ya da gerisinde olsa Dünya güllük gülistanlık olacak! Madem öyle olacak ne demeye etken toplumların icatlarını, buluşlarını hem de her alanda alıp kullanırlar? Bu da ayrı bir durum. Yani etken ileri toplumlar, edilgen geri toplumları geçmemiş olsa her alanda hayatı kolaylaştıracak icat ve buluşları yapmasa, onlar da edilgen davransa ne olurdu tahmin edebiliriz!

Edilgen geri toplumların geri kalmaları da başka etkenlerden oluverir! Yani onlar geri kalmaz, geri bırakılır; ya bu düz mantık hatasıdır. Geri kalmaları, eğer “Geri bırakılmak” ise yani ileri toplumlar onları geri bırakıyor ise bu edilgen yapıya uygun! Demek öyle gerekiyormuş, kabullenmeleri gerekirdi! Kendilerini ileri toplumun eline bırakıp sonra da “Bizi geri bıraktılar” demek manasız olur! Bırakma işte kendini başkalarının eline! Etken ol, edilgen olma! O zaman başkası yakınır durur “Geri bırakıldık” diye sen yakınmazsın kıt akıllı! Hala ileri olanları suçlarlar, “Bizi geri bıraktı” diye! Ne yapacaklardı? Kendileri geri kalıp sizi mi ilerleteceklerdi? Şaşkınlığın da böylesi var!

Tercihler konusunda şöyle bir seyir var: Tercih edilen her ne ise, kişiyi mutlu, huzurlu ediyor ve kişi tercihinden sonradan yakınmıyor ise tercihinin başkalarının görüşüne göreceli kötü sayılmasının aslen bir değeri yoktur! Etken olanlar tercihlerini başkalarına göreceli yapmaz bu nedenle tercihlerinin kazancı da mesuliyeti de kendilerinindir! Sonuçtan başkalarını suçlamanın manasızlığını bilirler! Ve tercihlerinin sonucuna katlanacak bilinci de edinmişlerdir. Edilgen olanlar ise başarı olursa eski öğreti ve ululardan ve evrensel etkilerden bilir, başarısızlık olursa etken olanlardan ya da ileride olanlardan bilirler! Debelenir dururlar işte…

"İleri toplumlar bizi geri bıraktı!" söylemi kadar iğrenç bir söylem olamaz! Geri zekalı! Sen neden daha ileri gidip onları geride bırakmıyorsun da yakınıyorsun. Sanki şimdi geride olan eski toplumlar ilerde iken; zayıf olanlardan vergi almadın mı, onları yenip esir, köle, cariye etmedin mi? Uzun mevzuu...

Son tahlilde; herkes kendi tercihini kendini memnun edecek şekilde yapmaktan mesuldür. Etki bizzat kendisidir. “Ben” üzerinden tercihini yapar ve sonucuna katlanır. Öyle başkalarını suçlamak yok eski öğretilere sığınmak yok! Olursa komik olur. Oluyor da…

Selametle,

Ahmet Bektaş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Edilgenlik Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Edilgenlik yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Edilgenlik yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL