“Başkalaşmış Bar” müdavimiyim. Başka bir bar bilmediğimden değil, her bara müdavim olacak zamanım yok. Zaten her bara kısa süreli uğrayarak müdavim olunamıyor; hem diğer barların başka müdavimleri var zaten. Ayrıca ek müdavim kontenjanının açılmasını bekleyerek stajyer müdavim adayı olmak çok salakça.
Başkalaşmış Bar’ın her şeyi Baronsait’e kırmızı şarap söyleyerek oturuyorum uzun bar sandalyeme.

-Hoş geldin, nasılsın ağbi diyerek karşılıyor beni Baronsait.

-İyiyim Baronsait sen nasılsın? Ne oldu senin BAR10 projen diyorum.

-Dalga geçiyorsunuz ama o gün geldiğinde görecem hepinizi diye cevaplıyor.

Barın çift açılır kapısının açıldığını fark ederek dönüyorum kapı tarafına. Bir adamla bir kadın telaşlı bir şekilde giriyorlar içeri. Adam ellili yaşların başında, kadın kırklı yaşlarının sezon finalini oynuyor. Adam burnundan solur bir halde, kocaman burnu ve burnundan fırlamış beyaz bir kılı var. Kadının karakaşlarından çakma sarışın olduğu aşikar kıvırımsı saçları ve etine dolgun yükseklik fakiri bir tip. Boy fukaralığını gökdelen topuklu giyerek giderme çabası çok başarılı olamamış ve fakat gökdelen topuklu giymese hiç göz hizasına gelemeyeceğinden her an kadının üstüne basabilirsiniz.

Müdavim olmak bir nevi kombine sahibi olmakla eş değer bir durum. Nasıl kombine bilet sahibi yanında oturan diğer kombine sahibini tanırsa bende müdavimliğim sayesinde hemen herkesi tanır durumdayım.

-Acelimiz yok Baronsait biz bekleriz.

-Bekle ağbi göstericem hepinize.

Burnundan kıl aldırmayan adam kendine viski, yanındaki bodur kadına kırmızı şarap siparişi vererek yerden bitme kadına döndü. Hiç vakit kaybetmeden çalıştıkları bankanın müdürüne veryansın etmeye başladılar. Çakma sarışın istenen raporlara iki gece uğraştığını ama müdürün bir teşekkür bile etmediğinden dert yanarken, burnunun içindeki beyaz kıldan habersiz adam banka müdürünün torpilli olduğunu, bir bok bilmediğini örnekler vererek anlatmaya başladı. Hafif kıvır şaçlı kadın söylenenleri onaylar yüz ifadesiyle saçının kıvırını parmağıyla çevirip daha da kıvırarak şarabından okkalı bir yudum aldı. Daha da kıvrılmak istenen saç bu durumu hiç umursamadan eski haline geri döndü. Beyaz burun kılının acil kesilmesi gerekli adam, “bu ne acele yavaş biraz” diyerek viskisinden bir yudum alıp Baronsait’ten buz ve çerez rica etti.

Çift açılırlı kapı tekrar açıldı ve içeri en müdavim Karavanaerol ve “biz müdavim değiliz, geçiyorduk uğradık, ortamı beğenirsek takılırız, olmadı naşlarız” adlı 3 çift, bir sap daha girdi. Baronsait Karavanerol’a gene mi karavana diye dalga geçme çabasına girse de, Karavanerol duymazdan gelerek müdavimi olduğu yöne doğru yürümeye devam etti.

“Bu böyle gitmez” dedi burun kılı cımbızlanası adam. “Acil olarak bu adamın başımızdan gitmesi gerekiyor” diyerek tasarladığı planı daha kısık bir ses tonuyla anlatmaya devam etti. Götü yere teğet kadın “güzel fikir” diyerek onayladı koca burunlu adamı. Gülüşerek kadehlerini tokuşturdular. Fonda çalan hafif müzik eşliğinde bir fırt daha ileri gidip konuşmalarına devam ettiler.

Karavanerol, iş aramayı kendine iş edinen, Su Ürünleri Fakültesi’ni bitireli iki yıl olmasına rağmen henüz bir iş bulamamasından dolayı adı Karavanerol’a çıkan ama bunu hiç önemsemeyen bir tip. Aynı zamanda Başkalaşmış Bar sahibi Barapekgelmez Bey’in yeğeni olarak sınırsız ve bedava içki içme hakkına sahip tek kişi. Karavanerol kendine bir bira doldurup bira içmenin daha iyi bir iş olduğunu, iş başvurusu yaptığı yerlerde bedava içki verilmediğini anlatarak muhabbete girişti.

“Hafta sonu ne yapıyoruz Ağva’ya kaçalım mı?” diye sordu diğer burun deliği kılsız adam. “Çok iyi olur. Cuma akşamından trafik çok yoğun olur gece yarısı çıkalım” diye öneri getirdi Ağva’ya gitmeye çok hevesli kadın.

Her ikisinin de parmağında yüzük olmadığından sevgili olma ihtimalleri yüksek. Fakat pek haşır neşir değiller. Daha çok karşılıklı ihtiyaç giderme, alan razı veren razı elalem ne derse desin durumundalar.

İkiz kapılı barın kapısı sıklıkla açılıp kapanmaya, içerisi müdavim olmayan tiplerle dolmaya başlayınca Başkalaşmış Bar’ın müdavimleri yerini müdavim değiliz, geçiyorduk uğradık tiplere bırakarak ve hesap isteyerek veya yaz hesaba diyerek ufaktan kaçarlar.

Ben hesaba yazdırıp aylık ödeyen müdavimlerdenim. Ayın 29 günü bar benim gibi takılıp her gün sarhoş oluyor ay sonu maaşı Başkalaşmış Bar’a yatırdığımda ayılıyorum.

Tek başına yaşayan bir banka müdürü olarak keyifli günler geçirdiğimi söyleyebilirim. Tek keyfimi kaçıran, burun kılının farkında olmayan bir adamla, Ağva’nın trafik durumunu kendi işinden çok daha iyi bilen bir kadının orda burada arkamdan konuşmaları…


Ağustos 2013

ABDAL YAZILAR