Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
velevki
velevki

"İnsanlığın" ansızın kendini sorgulaması...

Yorum

"İnsanlığın" ansızın kendini sorgulaması...

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

693

Okunma

"İnsanlığın" ansızın kendini sorgulaması...

Issız bir gecenin, karanlık örtüsüne bürünmüş çok eski zamanların hayalini yaşıyorum. Zihnimin ara sokaklarına kadar girmiştim; sanki aradığımı bulacakmışcasına. En işlek caddesindeydim; düşünce kalabalığında kaybetmişlik umuduyla.

Ben, "eski beni" özledim, şuan varlığından zerre olmayan ve kaybolan benliğimi. Geçmişimde arıyordum çaresizce. Düşüncelerimde ulaşmak istiyordum o eski benliğime. Kim bilir, hatıralarda yaşamak istiyordum kendimi belki de...

O eski merhametkâr benliğimi arıyorum. Eski de kalan cömertliğimi arıyorum. Bu duyarsızlık keşmekeşinde, o geçmişte kalan duyarlı halimi arıyorum.

Evet, anımsıyorum. Bir mazlum insanın akıttığı tek bir gözyaşı için saatlerce ağladığımı anımsıyorum. Bir dostumun müşkülünü gidermek için, günlerce varımı-yoğumu ortaya koyarak çabaladığımı anımsıyorum. Hiç olmazsa, çaresiz kaldığım zamanlarda, biçare kalmış bir kardeşim için kalben yakardığım o ağıtları anımsıyorum. Evet o ağıtların acısını hissetmek istiyorum. Şuan kalbimde yaşamak istiyorum. İşte bu halimi özlüyorum, asıl benliğim olan bu halimi.

Hem, benim varlığımın sebebi de bu değil miydi? Ben değil miydim bütün güzelliklerin menbâı? Ben değil miydim yapılan her iyiliğin medârı? Öyleydim evet. Zira geçmişte kaldı benim bu halim. Özlemini yaşarım şu sıralar. Hayalini kurar, nostalji yaparım şu karanlık örtünün ardında...

Duyarsızlığın hat safhasındayım. Umursamazlığın doruk noktasındayım. Kendimden ve asıl gayemden bîhaber yaşar gibi yapıyorum. Evet yaşar gibi. Zira bu yaşamak değil ki... Gibiler sarmış her tarafımı. Her şeyin gibisine muhatabım, özümden uzağım. "Bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın" düşüncesini çok iyi tatbik ediyorum. Hiç düşünmüyorum ki, o yılanın kudreti, bir gün gelir bana da uzanır.

Peki, beni bu hale getiren neydi? Var oluş amacımı yitirmeme sebep neydi? Varlığıyla anlam kazanmama sebep olan şeyin, şuan yok oluşuna mazeret neydi? Kim bilir belki de düşüncesizlikti. Şuan yaptığım şeyi uzun zamandır yapmıyor olmamdı. Başka ne olabilirdi ki? Başımı, ellerimin arasına koysam, akl-ı selîm olarak düşünsem, farketmezmiydim ki bu hâzin hastalığımı? Farkederdim muhakkak. Farkeder de, çare aradım bu hastalığıma...

Mısırlı mazlum insanlara ithaf, tüm insanlığa ihtar olunur...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
"insanlığın" ansızın kendini sorgulaması... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz "insanlığın" ansızın kendini sorgulaması... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
"İnsanlığın" ansızın kendini sorgulaması... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL