Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
((Eftelya))
((Eftelya))

Nebiha Muradî

Yorum

Nebiha Muradî

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2255

Okunma

Nebiha Muradî





Şirincenin yollarından daha yeni geçmişti. Aklındaki eksik kelimeleri unutmaya çalışarak biraz daha dikkatini arkadaşlarının paçaları toplanmış şiir muhabbetine vermeye çalışıyordu...

Edip Ahmet: Nebiha hocam burda mısın?..

Nebiha enikonu irkilircesine şaşkın gözlerle bakakaldı Ahmete. Selma (Şengül) korkarcasına süzdü Nebihayı kara elmas gözleriyle...

Selma: İyi misin canım?...
Nebiha: İyiyim... İyiyim canım...
Selma: Öyle dalınca çok korktum canım. Aklından neler geçiyor?...
Nebiha: Hiiç sadece yeni şiirimi düşünüyordum :))
Selma: (inanmamışcasına bakarak) peki... Dediğin gibi olsun...

Adı gibi şirince bir kafede dinlenmeye karar verdi şairler. Nebiha arkadaşlarından izin isteyerek bir sigara daha tüttürdü içli içli. Kıvırcık kahverengi saçları şirincenin derin rüzgarıyla biraz daha havalandı. Ve yine güzel kokulu ağaçlara bakarak daldı gitti yüreği esen duygulara...

Okan(Kilit) ona sesleniyor adeta bağırıyordu...

Okan: Nebihaaaaaaaaaaaaaa Hocaaaammm biz gidiyoruz...


Nebiha öylesine bakakaldı. Daha çayında dudak payı kadar dem vardı. Sigarasının külleri uçuşuyordu aurasında. Kakltı birdenbire...

Nebiha: Geldim Okan...
Okan: Hocam sana neler oluyor çok dalıyorsun, çok kopuyorsun bizden... Ne ise derdin söyle...

Ahmet, Selma, Okan öylrsine baktı Nebihaya...

Nebiha: Çocuklar çok yorgunum ve sanki birşey eksik... Ama çözemedim o aklımda hep...

Gruptan ses çıkmadı. Hava kara çarşafa bürünmeye yakın Selma yorulmaya başlamış, kara elmas gözlerine hazin bir yorgunluk çökmüştü.

Selma: Hadi gidelim yine buluşuruz...
Nebiha-Okan-Ahmet: Hadi kalkalım...

Hepside beraber şirince sokaklarından dolaşmaya başladı. Ayrılma vakti geldiğinde hepsininde kalbine kısa bir hüzün üflendi...

Okan: Hocam kendinize çok iyi bakın, dertlenmeyin de hiç... Yine görüşürüz...
Nebiha: Görüşürüz Okancığım...
Selma: (Ahmetle el ele) bizde beraber gidiyoruz Nebihacığım... Kendine iyi bak yine görüşürüz... (Sarılmalar öpücükler)
Nebiha: Tamam görüşürüz...

Yine eline zehirli rulolardan bir tane daha aldı. Çiçeklerle dolu bir banka oturdu ve çakmağı çaktı.

Ama alev aynı portakallı kek kokuyordu...

-Abla... Beni yakıyorsun, beni unutuyorsun...Yapma...

Bu sesi daha öncede duymuştu Nebiha... Ansızın şimşek çakmışcasına haykırdı...

Sinem!!!.....


------------------------------------------

Kederin karaları ile oturmuştu bir daha bilgisayarın başına Sinem. Kendini annesinin unuttuğu bir yavru gibi hissediyordu. Kalbi ağır ve çöküktü yaşadığı olaylardan sonra. En çok sevdiği ablası onu unutmuştu. Bu olamazdı. Olamazdı. Oysa ki İzmir’e geleceği zaman ona en sevdiği Portakallı Keklerden götürecekti. Hazin bir gözyaşı gözlerini kapladı ve hereyi yıkmaya parçalamaya başladı. Sonra nöbet geçirircesine ruhu bedeni titredi olduğu yerde sızdı kaldı içtiği viskinin etkisiyle...

Berussaya sabah olmuş ve Sinem koca bir baş ağrısıyla hayata meraba dercesine kalkmıştı yataktan yeni aldığı telefonunun öttüğünü duymuş ve acilen eli tlefona gitmişti...

Nebiha: Hakkını helal et ablam... Çok ağır davrandım sana özür dilerim. Yine iyi olalım... Olur mu?...
Sinem: Ablam benim canım, herşeyim tabiikide, tabiikide iyi olacağız söz... Bir daha olmayacak...

Sinem o derece mutlu ve Nebiha o derece rahattı ki... Havalarda uçuyordu ikisi... Çünkü abla-kardeş tekrar bir aradalardı...

1 SENE SONRA................................................

İzmir- Şirince... Nebiha, Okan, Ahmet, Selma beraber taze yaz çaylarını yudumluyorlar ve şiiristan dünyasının güzel sözcükleri ile konuşuyorlardı.

Selma: İyiki de buluşmuşuz. Hep yaşayasın sen Nebiham...
Nebiha: Ne demek canım. Dostlarımsınız tabiikide arada buluşup konuşacağız...
Ahmet: Şuraya bakın!!!... Bu koku ne, bu karanlık?...

Etraf Nebihanın çok sevdiği ve doyumsuzca auralı bir kokusu olan bir şey kokuyordu...

Nebiha: Bu... Portakallı kek...

Karaltı gittikçe onlara yaklaşıyordu... Bu karaltının saçları güneşin dokunduğu müthiş bir kızıllıkla parlıyordu Mavi bir kıyafeti ve elinde güzel bir kek tabağı duruyordu...

Bensiz mi keyif çatıp şiir konuşacaktınız...

Nebiha-Okan-Ahmet-Selma: Sinem!...

Sinem: Yaa ben... Szi buluşursunuz da ben olmam mı?... Hem o çayı nasıl öyle içiyorsunuz... Bakın Portakallı kek var ister misiniz?...

Bunu derken nebihanın ışıl ışıl gülen gözlerine bakıyordu çok severcesine... Ve tabağı masaya koyup hepsine teker teker sevgiyle sarıldı... Ama Nebiha kalbi rahatlamışcasına olacak belki o daha ço sarıldı Sineme...

Ve hepsi de mutlu mesut İzmirde mutluca, beraberce hayat sürdürmüşler...


---------------------------------------------------

GÖRDÜĞÜM BİR RÜYAYI BİRAZ DAHA HİKAYEŞTİREREK SİZLERE AKTARMAK İSTEDİM...

NEBİHA MURADİ, OKAN KİLİT, SELMA ŞENGÜL, AHMET EDİPAHMETE TEŞEKKÜRLERİMLE...






E F T E L Y A...
(Akdenizi cebinde taşıyan kız... )

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Nebiha muradî Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Nebiha muradî yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Nebiha Muradî yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kalimera.
Kalimera., @kalimera-
4.9.2013 19:57:40
Tam tatile çıkmak üzere idim yayımladığında ancak face' ten ilgilenebildimdi canımcım.

Çok hoştu rüya, karakterler doğru anlatılmış.:)
Sevgilerle fıstıkıma...
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
26.8.2013 12:04:33
İçme dedim şu siğarayı,
Nebihaya.
Sen İzmir de sıkılırsın.
Kafa dağıtmaya mı,
Oksijen için mi gidersin dağlara.
Sivasın havasını özlesende,
İzmirin rutubetlidir havası..
Cebinde kolay değil denizi taşımak..
Tebrik ederim saygılarımla.
LESKÜY NARUT
LESKÜY NARUT, @leskuynarut
26.8.2013 01:14:10
Yüreğine kalemine sağlık.....
ironi
ironi, @ersinbasegmez
25.8.2013 23:48:35
10 puan verdi
güzeldi

tebriklerimle
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL