Gün geçmiyor ki vatandaşın doktorlarımıza karşı saldırılarını okumayalım, Tv haberlerinde üzülerek izlemeyelim. Tüm bunlar neden oluyor, doktor mu suçlu, hasta yakınları mı çok sinirli orasını bilemem ayrıca tartışacakda değilim. Çünkü ülkemin doktorlarına güvenimiz tam olmalıdır diye düşünürüm.

Belki bu güvenimize layık olmayan, doktorluk mesleğine yakışmayacak davranışlar sergileyen bazı doktorlar da yok değildir. Öyle olsa idi böylesi doktorlar için şiirler yazılmaz, türküler söylenmezdi.

Hepimizin demesem de en azından ben yaşındakilerimizin çok iyi bildiği bir türkü vardı. Şiirini Rahmetli Abdurrahim Karakoç yazmış, türküsünüde yine rahmetli Aşık Mahsuni Şerif bestelemiş ve çalıp söylemişti. Bilenler hemen hatırlamış olmalılar ben bilmeyenlerimiz için şiiri yazayım türküsünüde kendileri araştırıp dinlesinler olmaz mı?

VATANDAŞ TÜRKÜSÜ : TOHDUR BEĞ

Avrat yeğin sayrı, benim karnım aç,
Keyf için gelmedik bura tohdur beğ
Fukara harcından yaz da bir ilaç,
Olsun derdimize çare tohdur beğ.

Tama vatandaşık, gardaşık tama…
Bunca Pahilm’olur adam adama?
Geldik ta sabahtan kaldık akşama,
Yarına mümkün mü sıra tohdur beğ?

Yedi baş horanta yıkık hanede…
Tüm kazancım bini bulmaz senede;
Yüz pangunut helal olsun gene de;
Ben nereyim, beşyüz nere tohdur beğ?

Tek kaşıkla çorba içer dördümüz…
Kul başından ırak ola derdimiz
Senden, benden esker ister ordumuz
Candan da mı yeğdir para tohdur beğ?

Dert – bela tebelleş oldu başıma,
Her gece tahsildar girer düşüme…
Beni mahcup etme can yoldaşıma,
Erkeklik öldü mü bre tohdur beğ?

Büyük oğlan esker, öteki çırak,
Han için param yok oteli bırak…
Mevsim kış, yollar sarp, köy hayli ırak:
Bir değil, beş değil yara tohdur beğ

Memur gelir karşılarsın köşeden!
Zengin gelir kırılırsın neşeden
Öte kaçma bizim garip Eşe’den,
Bakıp boynundaki kire tohdur beğ

Hemi Müslümanım, insanım hemi;
Halimi arzettim darılma e mi?
İçinde mangır yok, gördün kesemi;
Bir de ceplerimi ara tohdur beğ

Daha sayayım mı? Noksan mı daha?
Yalvara yalvara tükendim aha…
Bu yüzle mi çikacaksın ALLAH’a?
Vallahi yanarsın nara tohdur beğ.

Yüzünüzdeki acı tebessümün farkındayım sevgili dostlar. Ne yazık ki güzel ülkem böylelerinide gördü.

Şimdi diyeceksiniz ki “bu yazı nerden çıktı durup dururken.” Bugün günlük gazetelere şöyle bir göz gezdirirken Suriye ve Mısır’da ki vahşetlere yüreğim parçalanarak iç sayfalara bakarken “Bravo Doktor” başlıklı çok küçük bir haber gözüme ilişti. Belki haberi yapan için bu haberin magazin haberleri kadar önemi yoktu ki küçük bir köşeye öylesine yerleştirilmişti. Fakat yukarda şiirini, türküsünü söylediğimiz doktorlarımızı çok iyi bildiğimden bu haberdeki doktor benim içinde bravo denecek doktorlarımızdandı.

İHA İzmir Muhabiri Serkan Erzurumlu’nun ifadesi ile “Dr. Gürbüz Alkış, daha fazla hastaya bakmak için dilekçe verdi. Kabul edilirse, her gün ücretsiz olarak 2 saat mesai yapacak”

Sakın yanlış anlaşılmasın, “daha yenidir, reklam yapıyordur …” gibi düşünülmesin. Doktorumuzun 28 yıllık hizmeti var şu anda. Şimdi anlaşıldımı bu yazının neden kaleme alındığı? Böylesi değerlerimizi bizler belki “Bravo” diyerek takdir ederiz ama yazımızı okuyan ve her “Bravo” diyenlerin sayısı çoğaldıkça temenni ederiz diğer doktorlarımıza da örnek olur kim bilir.