Sorumlulukları, sorunlaştırarak mücerret bir noktaya taşımak, ideolocyaya vurulabilecek, en acımasız kementtir. Evvela fert, sorumluluğunu gaye edinecek ve karşısına çıkan yahut çıkması dahi muhtel olan bütün sorunları, somut bir sahaya taşıyacak, böylelikle fikir üretme cehdine ulaşacaktır. En büyük sorun ise, sorumlulukların hafife alınarak, yahut tamamen göz ardı edilerek, sorumsuz ve sorunsuz bir hayat yaşama isteği ve azmi olacaktır. Sorumluluk bilincini zihnine nakşeden her bir fert, mutlu ve huzurlu bir cemiyetinde temelini atmış olacaktır. Kainatın yegane sahibi, topyekun zaman ve mekan peygamberine en büyük sorumluluğu yüklemiş ve medeniyet bizatihi peygamber eliyle temellendirilmiş ve şekillendirilerek mutlak yapısına kavuşturulmuştur. İnsana kalan en büyük sorumluluk ise, bu medeniyeti ideal dünya hayaliyle, ulaştırabileceği her yere ulaştırma gayreti olacaktır. İşte tüm sorumluluk, o eşsiz medeniyetin gölgesinde dahi olsa, hakikati anlayabilmek ve bu hakikate ulaşabilecek kuvvet ve aşkı kendinde bulabilmektir.

Hamza Kaplan
Ağustos 2013