Bir yabancı filmden ibretlik bir kesit kısa öykü sunmaya çalışacağım, izninizle:

Adını güçlükle anımsayabildiğim bir yabancı film izlemiştim yıllarca önce. Yalan Rüzgârı adlı Amerikan dizisinin birkaç bölümünü seyretmiştim.

Tüm tipik Amerikan filmlerinde olduğu gibi Amerikan kültürünü aşılamayı amaçlamış, yaşantılarına özendiren ancak filmin adından da anlaşılacağı üzere yaşamın her aşamasında yalanlarla dolu bir dünya sergilenmektedir.

Victor Newman, ana karakterlerden birisi olup, para çuvalı diye anılan büyük bir iş adamı olup, evli ve biri kız iki çocuk sahibidir. Mutlu bir aile yaşantısı vardır.

Kızı gelişip serpilir ve David adında bir çapkına gönlünü kaptırır. Victor, damadını şirketlerinden birinin başına getirir.

David, kayınpederinden çekinse de eşi Victoria’yı aslında pek sevmemekte ve geçmişinden gelen karanlık işler ve karanlık yüzlerle bağlantısını bir biçimde devam ettirmektedir.

Adeta günün yirmi dört saatini hayli konforlu işyerinde geçirmekte olan David her zaman çok yoğun iş görüşmeleri yapıyordu! Başını kaşımaya ne zaman ne de fırsat bulamamaktaydı!

Özel sekreterini aşmayı başarabilenler biraz şanslı görünseler de patronun kapısını çalıp içeri girdikleri zaman anında masadaki telefon çalıvermekteydi.

David, hiç kuşkusuz sözde muhatabıyla hemen diyaloga geçivermekte ve içeri gireni görmezden gelmekteydi.

Hararetle sürdürmekte olduğu konuşma sanki hiç kesilmeyecekti! Öyle bir havaya girmişti ki ancak bir eliyle ‘Git, daha sonra…!’ der gibi işaret yapıyordu.

Bir gün kayınpederi rap diye karşısına dikiliverince David’in başından aşağı kaynar sular akmıştı! Kendini uzun süre toparlamakta hayli güçlük çekmişti David.

Victoria ve çocukları onun yüzüne hasret kalmaktaydılar çünkü evinin yolunu bile çoktan unutmuştu bu kof işadamı.

Günler ayları, aylar yılları kovalayıp durdu. David kazandığı paraları başka kadınlarla yemeyi, gönlünü eğlendirmeyi ve evini tamamen ihmal etmeyi sürdürüyordu.

Kızının mutsuzluğunu her haliyle anlayan Victor Newman tüm aileyi saran üzüntülere bir nokta koymak amacıyla bir özel dedektif tutar.

Dedektif, David’in bu gizemli yaşantısını araştırmaya başlar. İşyerine gizlice giren dedektif patronun çalışma odasını ve masasını dikkatle inceler.

Dedektif, masanın altında bir pedal ve ona bağlı bir düğme bulur. Düğmeye basınca masadaki telefon çalmaktaydı. İşte David’in yoğun iş görüşmelerinin sırrı!

Duvarları inceleyen özel dedektif dokunduğu bir duvarın gizli bir kapısı olduğunu ve bunun yavaşça bir bölmeye açıldığını gördü ve karşısında küçük ama lüks bir yatak odası vardı.

Mali polisle de işbirliği yapan dedektif David’in tüm üçkâğıtçılıklarını ve haksız kazanç yöntemlerini belgelendirerek ortaya koydu.

Durumunun farkına varan David hak ettiği cezayı çekmek üzere tam tutuklanmak üzereydi ki villasının bulunduğu sokakta gece yarısı ortalık birkaç el silah sesiyle yankılandı.

Çevre incelemesi ve araştırma yapan polis bir çöp bidonunun arkasında kanlar içinde yatmakta olan şahsı gördü. Kuşkusuz bu David’den başkası değildi. Su testisi suyolunda kırılırmış!

Ev ve işyeri telefonlarını çok hem de çoktan geride bırakan son derece modern cep telefonları, telsiz ve özel iletişim araçları ile donanımlı böyle David’ler günümüzde hiç azımsanmayacak kadar çok olmalı!

Haydan gelen huya gider!

Kalın sağlıcakla!

14.08.2013