İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
bepkororoti
bepkororoti

Dünden Yarına

Yorum

Dünden Yarına

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

577

Okunma

Dünden Yarına

Dünden Yarına
Doğumla ölüm arası: Yüz yıl yaşanıp ‘koca bir ömür’ diye adlandırılsa da nasıl baktığına bağlı olarak ne kadar uzun ya da ne kadar kısa olarak değerlendirilebilecek bir olgu: Ömür...
Ve ölüm: Ne kadar garip… Tek bir hücreden başlayıp önce anne karnında sonra dünyada günden güne büyüyen, serpilen insanoğlu için günün birinde çark tersine dönmeye başlıyor: Bu kez günden güne eriyor, küçülüyor, çöküyor insanoğlu. Sonra bir gün ölüm denilen an gelip çatıyor. Önce düşünsel bağı kesiliyor dünyayla sonra da beyaz örtülere sarılıp daracık bir çukura gömülen bedeninin. Bu kez toprak altında bir yok oluş başlıyor: Annenin bedeninde yoktan var olan insanoğlu toprağın bağrında vardan yoka dönüşüyor.
Kaçımız düşünmüşüzdür elimize aldığımız bir avuç toprakta dünya üzerinde insanlığın doğuşundan bu güne kadar kaç insan bedeninden bir şeyler kalmış olabileceğini?
Ya da kaçımız düşünmüşüzdür yedi bin yıllık insanlık tarihi boyunca, yaşadığımız bu topraklar üzerinde daha önce kimlerin, nasıl yaşadığını?
Şu an belki de içimizi huzurla dolduran, bize eşiz bir manzara gibi gelen yerlere, tarihlerin henüz miladı göstermediği, insanların tanıdığı her güzelliğe; korktuğu her şeye bir tanrı atfettiği, savaşların mertçe, göğüs göğüse, bilek gücüyle yapıldığı günlerden bu güne kaç canın düştüğünü, kaç sevdanın o topraklarda yok olduğunu kaçımız düşünmüşüzdür? Kaçımız o topraklarda ölenlerin ardından kaç çocuğun yetim, kaç kadının erkeksiz, kaç ana babanın evlatsız kaldığını düşünüp de yüreğimizi sızlatmışızdır?
Ya aşklar… Bu toprakların kaç tutkulu aşka tanıklık ettiğini; bu topraklar üzerinde Ferhat ile Şirin’den, Aslı ile Kerem’den daha tutkulu ama sadece yüreklerde hissedilmiş, belki o dönem çok bilinen ama sonrasında unutulmuş kaç sevdanın yaşandığını kim bilebilir ki? Mesela uğruna şehir kurulan Loadikya ve onu daha fazla görebilmek için savaşlarını, seferlerini iptal eden Mitridat’ın aşkını, ya da sevdiği gözlerini kaybedince, ‘onun görmediği bir dünyaya ben de bakmak istemem,’ diyerek gözlerine mil çeken çoban kızının aşkını kaçımız biliyoruz?
Peki ya kaçımız yüz yıllar sonra insanların bizden, sevdalarımızdan, savaşlarımızdan, yaptıklarımızdan nasıl bahsedeceğini düşünüyoruz? Kaçımız bin yıl sonra yazılacak tarih kitaplarının bizlerden nasıl bahsedeceğini umursuyoruz? Kaçımız gelecek nesillere bir eser bırakabilmenin telaşındayız?

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dünden yarına Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dünden yarına yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dünden Yarına yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
4.8.2013 02:54:42
Beğeni:
1
Okunma:
577
Yorum:
0
BEĞENENLER
SON YAZILARI
POPÜLER YAZILARI
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL