5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
742
Okunma


Köyümüzde de sayıları git gide azalmakta, malesef yüzlerine bile bakan yok artık. Hayatımızdaki yerini asfaltın olmadığı dönemleri hatırlayanlar bilir ne değerliydi o zamanlarda eşeklerimiz. Hatta hatırlarım her evin eşeğide yoktu olanlar olmayanlara sınırlı zamanlarda verirlerdi hatra binayen.
Önceleri iller arası yolculukta kullanıldığı dönemleri anlatırdı büyüklerimiz çok değil hani 40-50 yıl önceleri günlerce yapılan yolculuklar, anlatılan hikayelerde boz, kara ve beyaz eşeklerimiz bizlerin kırmızı çamura batıp çıkmamamız için ne çok çaba harcarlardı bir bilseniz. Köydeki tek tük atların olduğu dönem de, hep kadim var olan ve bizi hiç yalnız bırakmayan eşeklerimiz.
Yaşam yüklerini sırtında taşıyanlara dahi söylenilen sözlerden biri "eşeklik etme" tabiri "yapma etme " yerine, güzel gözleri ve duygularını dışa vuran masumluklarıyla, helede onlardan esinlenerek "eşek gözlüm" söylemlerimizin ardından en güzel gözlerin eşeklerde olduğunu ima ettik zaman zaman.
40-50 yıl ötesinden ulaşımın en vazgeçilmezi olan şehirler arası yolculuklarında mesafeleri git gide azalmaya yüz tutmuştur. Hizmet alanlarında zamanla 25 yıl öncesinde köy ile ilçe arasında yol almışlar almasına, semeri ile yükü kendinden ağır olan fedakarlık ve cefakarlıkları karın tokluğuna devam ederken yaşamsal vazgeçilmezlerimiz olmuşlardır adeta. Değirmen yükünün ekmeğimizin oluşumunda, taşınan buğdayın una dönüşümünün hiçte kolay olmadığı dönemlerde.
Sabahın ayazında, kuşluk vakti gidilip mağrup zamanı dönülen engebeli yollar anlatır, ağır aksak yürüyüşleriyle nal sesleri, yazın kışa dönüşümünde yakılacak odunun, çalının, çırpının hışırtılı toplanışlarının coşkusuyla eve varılan anlar, yabana giderken çobanın vazgeçilmez heybesini taşıyarak ayaklarını yerden kesen,gecelerin aydınlanmasında şehirden getrdiği gazyağının çıramızdaki ışığa dönüşünde, emekle elde edilen ürünlerimizin şehirlerde para etmesine katkıda bulunan bu yaşam dostlarının değerini hiç biçebildik mi?
Onların bize sunduklarının karşılığında çıkarsız ve menfaatsiz destek olabilmeyi öğrenebildik mi hayatta. Köyümüzdeki sessizliğe ses ve soluk olmaları için dahi olsa varolanlarına sahip çıkılması adına, değeri ve kıymeti işi bitince bir kenara atılan insanlarında olduğunu da anımsayarak aslında çok değerli olduklarının bilinmesini isterim. Hala bizlere "Eşek deyip geçmeyin, bir zamanlar ne çok işe yarardı onlar, ah bir bilseniz yaşamda" diyebilen onca değerli büyüklerimiz varken ....
Yazan/ Hülya COŞKUN