ruhum format yemiş gibi..
şimdi yeni doğmuş bi bebek misali, en baştan yükleyeceğim driverlerımı..

böylesine güzel bi gecede tarih notlarımla yaşlanacak olmam ne can sıkıcı..
tanrım bu muhaliflik, reddettim pontus olayını, bu gece ece ayhan ile uyuyacağım..
ve yarın sabah erkenden uyanıp, tek şekerli bi çay ısmarlayıp mideme, yine yollara düşeceğim, "ömür biter yol uzar, yollar ömrün haritası, herkes otogarını arar durur, otogar ömrün arenası.."..
biraz durgun muyum ne..
sedyeden kalkar kalkmaz bu sabah, yine lalalalala diyerek yollara düşmem ne kadar bana ait..sahi ya, nedir bu bendeki yol sevdası..
yarın rezerve ettirdiğim biletleri alacağım, lüküs hayat için, kıskanmayınız..
sonra boğazdan kadıköye seyreyleyip biraz deniz koklayacağım, neden vapurla gitmeyi denemiyorum..yo yo, tramjvay ile eminönüne varmak işkence gibi çoğu zaman..özel isimlerden sonra gelen çekim ekleri kesme işareti ile ayrılır, özel isimler büyük harfle başlar..
yapma şunu yamur..

itiraf etmeden duramayacağım sanrım, korkarım panik atağım..
ve bu baharın içime tozdurduğu tüm polenlerine rağmen, canımı bir miktar da olsa sıkıyor..
önemli insanların ayak bağlarının olması ne acı..oysa erasmusa bile yeni yeni ısınıyordum,
fakat korkarım beni kabul etmeyecek..
not ortalamam öyle fena ki..

yarın erik ağacımızın beyaz çiçeklerini yüzünde hayal etmek istiyorum..
ve sabaha yeniden senle uyanmak..
ve bi sıcak çikolatalık arada, yeniden..

herşeye rağmen,
iyi bir önemli insanım ben,
hatta biraz daha iyi olursam şirinleri bile görebilirim..