Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Sadık Aygül
Sadık Aygül

Söğüt Ağacının Hikayesi

Yorum

Söğüt Ağacının Hikayesi

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2391

Okunma

Söğüt Ağacının Hikayesi

Söğüt Ağacının Hikayesi

O
Adına şiir yazılan
Bir ceviz ağacı değildi Gülhane Parkında
Her tarla başında isimsiz, sahipsiz yaban otu
Kimse bilmiyordu hikayesini
Merak edende yoktu zaten

Hasan amcayla Bekir dayı
Birlikte çakmışlardı onu
Bu tarlanın başına
Öldü sanmışlardı
Çokta umurlarında olmazdı zaten
Yaşıyor olması

Dikenli telleri çaktılar
Alnına bir taç gibi
Ama o bir kral değildi
Kendini de hiç öyle hissetmedi
Hiç korkmadı değil
Çiviler çakılırken alnına
Ama canını da teslim etmedi
İsa gibi
Sabırlı, direngen
Umuduna tutundu
Yarına inanarak
Teslim etmedi içindeki yaşam sevincini
Ne güneşin yakan sıcağında
Ne de fırtınada

Usulca yeşerdi toprağa yakın yerinden
Kimseler farkına varmadı
Üzerinde gezinen karıncalar dışında
Takvim yaprağına not düşende olmadı
Doğum günü bugün diye
Öyle şaşalı günlerden hoşlanır mıydı ki
Belki de hoşlanırdı ama hiç bilinmeyecekti
İşte öylesine bir ağaç
Büyüsün diye gözünün içine bakan yok
Ama
O, sabırlı direngen
Kökleri tanıştı toprakla
Merhaba toprak
Yavaşça uzattı kollarını iki yana
Merhaba dünya

Çok değil daha yeni
Dalında kuş
Gölgesinde insanın konaklaması
Olmasaydı da olur muydu
Farkına varılmadan var olan
Söğüt ağacı
Kimseler düşünmedi bunu
Sanki o, hep orada
Onların bir parçası
Onlardan biri
Hep var oldu
Hep var olacak

Üzerine yazılar kazındı
Sevgiliye mektup
Geçerken buradan belki okursa diye
Sevgili oradan çok geçti
Gölgesinde konakladı
Su içti, ekmek yedi
Belki de yazıyı gördü, görmezden geldi

Heybesinde umudu taşıyanlarda
Geçti yanından
Söylemedi kimseye
Sakladı bir sır gibi
Yüzünde ışıltı
Yüreğinde sevgi
Geçip gittiler yanından
Sevgiyle bakarak
Buna çok sevindi söğüt ağacı
En çok o sene boyu uzadı
Dal-budak saldı

Çocuklar hiç salıncak kurmadılar dalına
Üzüldüğünü bilen olmadı
Göz yaşlarını da görmediler
Sessizce ağlarken
’Evlerden biraz uzaktayım
Belki bu yüzdendir’ deyip
Kuş seslerinde teselli buldu

Yapraklarını dökerken yere
Elinde baltasıyla birisi
Hiç bakmadı yüzüne
Duymadı haykırışlarını
O kış sobalar çok tüttü
Ne de olsa o bir ‘kuru meşe’ değildi

Yeni doğmuş kuzuların
Çayırlara bırakıldığı zaman
Annesinin ellerinden tutmuş bir çocuk
Sevgiyle okşadı
Yeni çıkan sürgünlerini
Söğüt ağacının

Merhaba yaşam! (2003)

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Söğüt ağacının hikayesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Söğüt ağacının hikayesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Söğüt Ağacının Hikayesi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
27.7.2013 15:07:08
Bakardım yaparken ağabeyler .
Söğüt dalından ,
Düdük yapmaya çalışırdım ,
Küçük bıçağımla .

Tutunmak hayata kollarıyla,tebrik ederim saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL