Bize göre insan; her daim insan kalan ve insani özelliklerini ömrü boyunca yüce hasletlerle besleyendir. İnsanlık, insanlığını fark eylemekle başlar, sürekli iyilik ve güzelliklerle, ilimle, ahlakla kuvvetlendirerek ilerler.

İnsan, başkalarına kul, köle veya efendi olmaktan çok, ilim ve insanlık yolunda halktan biri olarak gerçeklerden kıl payı sapmadan yaşamayı kendisi için en değerli bir görev bilendir. Düşünen, fikir üreten, fiillerini daha bir disiplinli kılan, idealist ve insanlığa faydalı olan kişidir, insan.

Değerini maddeden manaya, basitten mükemmele, olaylardan kavramlara sıçrama gibi ideal ruhi ve zihni kuvvetlerden alan, şuuru ile başta kendi kendinin kontrolünü gerçekleştiren, her zaman yüksek fikir ve düşüncelerle yükseklerde uçan, yüreklerde yeşerip açan, bütün zamanını güzellik ve erdem fidelemekle değerlendiren, bağımsızlığına düşkün olan bu tipler, bizim insan saydıklarımız ve gerçek insan bildiklerimizdir.

M. Akif Ak’ın tabiriyle, çöl kuraklığındaki gönüllere tebessümüyle hayat kaynağı olan; gerçeklerin yoluna sular gibi çağlayıp akan; dostları ve yarenleri için kendini unutan; hayatında maddi ve dünyevi ihtiras nedir bilmeyen; gönül sofrasını açıp herkesi karşılıksız doyuran, sorumluluk, soyluluk ve saygıyla yoğrulan; arada bir tökezlese de azimle tekrar dimdik doğrulan kimseler; elbette gerçek insanlardır.

Tarihini, yöresini, dilini, dününü unutan, vatanını, milletini, devletini, insanını ve insanlığı sevmeyen insan, insan olamaz…

Fikri HAKLI