Düşünerek konuşmak…

Ya da söyleyecekleri konusunda iyice düşündükten sonra konuşmak…

Eskilerin “önce düşün sonra konuş” demelerinin bir sebebi var elbette.

Düşünmeden konuşanlar, konuştuktan sonra düşünmek zorunda kalırlar çoğunlukla…

Faydasızdır tabi ki bu tarz düşünce.

Doğru düşünmek, vaktinde düşünmek, en önemli erdemlerden biridir.

Erdemde emek vardır; çünkü temelinde düşünce vardır.

Düşünmek, düşünebilmek; idrak eylemekle doğrudan ilgilidir. İdrak eylemek, anlamak, manalandırmak; yürek işidir. Yüreği işlemeyen, yüreği ile yükümlülüklerinin farkına varamayan kişi idrak yoksunudur.

Düşününce yoksullarının, idrak yoksunlarının toplumsal uyumu, kolektif barışı, sosyal dayanışmayı olumsuz yönde etkiledikleri hemen görülecektir.

Düşünelim, düşünce adamlarının düşünce cehtleri sonunda oluşturdukları manalı ve son derece faydalı fikirlerine uyalım.

Düşünce adamlarının millet ve memleketimiz için çok önemli bir şans olduğuna inanmakla kalmayıp onlara imkân ve fırsatlar tanıyıp gösterdikleri aydınlık istikametlere yürüyelim.

Düşünürsek düşüncenin kuvvetini anlar, düşünenlerin dünümüzde de günümüzde de güzellikler ürettiğini, şafaklarımızı ağartıp, ufuklarımızı aydınlattığını çok net bir şekilde görürüz.

Vakit varken düşünelim.

Düşünce adamlarının kıymetini bilelim.

Düşünerek konuşalım, düşünerek yazalım.

Düşüncenin ışığında yarınlara kendimizden emin adımlarla yürüyelim.

Unutmayalım ki düşünce; kıymetini bilenlere daha çok gülümser.


Fikri HAKLI