Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
O qué
O qué

Ulaktan Ulağa

Yorum

Ulaktan Ulağa

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1182

Okunma

Ulaktan Ulağa

Ulaktan Ulağa

Ulaktan Ulağa

Hayata dair tezlerim olmuştur ama sonunda bu tezlerimi ispatlayacak somut kanıtlarım da var...

Hep iyiyiz, hep güzeliz, hep hoşuz… Öyle mi? Değiliz efendim değiliz bırakalım bu kandırmacayı.

Önceden çok önceden… İnancım daha taze ve daha büyükken. İyiliğin bütün kötüleri ve kötülükleri alt edebileceğine sonuna kadar inanmışken. Başka bir dünyayı hissedebilirken… O zamanlarda canımı acıtan herkesi affedebilir, görmezden gelebilirdim. Hatta iyiliğin onların vicdanlarında bir kapı aralayabileceğini sanır, bıkmadan, ısrarla devam ederdim. Kötülüğü yırtıp atacak kadar çok iyiliğin.

İyiliğin umut yitiriş tarihini tam olarak bilmiyorum, ama fark edişim Z’ ile aramızda olanlardan sonraydı.

Z
Bazıları uzak değildir, ama yakın da değildir. Uzak değildir; bir bekçi gibi hep yanınızda aldığınız her kararda, hayatınızı suların bir adayı çepeçevre sarışı gibi çevirip, yalnızlık ve boğulma hissiyle baş başa bırakmayı başarabilecek kadar... Ama yakın da değildir, çünkü yakınlık bir fotoğrafta yan yana durabilmek değildir. Yakınlık uzun uzun konuşarak değil, susarak anlaşmaktır, bakarak anlaşmaktır. Size siz olma şansını vermeyen kişi yakın olamaz.

Hissettiklerim ve düşündüklerimi, boydan boya parçalayıp kendi şeklini vermeye çalışan bir istilacıya tebessüm edebilmek, işte bu ıstıraplı bir şey.

Z’nin Amerika’ya gideceğini duyduğumda içimde birbiri üzerine devrilen zıt hisler. İnandırıcı olmayan bir hüzne karşı garip bir özgürlük ve hafiflik hissi… Ve sahiden öyle geçen koskoca bir yıl.

Sonra Z’nin dönüşü. Kızgın, acıtma, ağrıtma planları kurup da gelen. Onu aramayışıma kızan, aramızda oluşan o kıtalardan daha büyük mesafeyi hazmedemeyen. Önceleri umursamadım, tepkisizliğin en iyi yatıştırıcı olduğunu düşündüm. Fakat aklının sadece bazı bölümlerini geliştirebilmiş Z, öyle teşebbüslere kalkıştı ki, benim umursamayışla bir set, baraj haline getirmeye çalıştığım her şey oluk oluk aktı. O akıntıda tüm kasıtlı kalp acıtanlarımın resmini gördüm, kibar isteklerimi inceliksiz parçalayanları, göz bebeklerindeki bataklıkları görmezden gelmemi isteyenleri, bütün sustuklarımı ve ben sustukça kendine hoyratlık ehliyeti verenleri… Ve benim mecalsiz bırakılmış bütün zamanlarımı.

İşte o an uzaklara bıraktığım her acının hücumuna uğradı yüreğim. Üzerimden attığım, atmaya çalıştığım her ağrıyı bir anda giyinip, hissettim.

İşte Z’yi o anda; her şeyin hesabını sorabileceğim tek kişi olarak gördüm. Kendi hayal kırıklıklarım için, başka kıyılardan medet ummayı bırakıp, ilk kez bir kötülüğe karşı bu kadar cesur hissettim kendimi.

En az Z kadar acımasız ve Z’ninkinden daha kusursuz bir kötülük yaptım. Tereddütsüz hem de. O kötülük, geleceğe çıkma lüksü olmayan bir avuç “dün”ü orada gömdü aciz bir kudretle. Kötülüğün başka sözlük anlamlarını kabul etmese de dil kurumu, eski ve tükenmek üzere olan bir kalemle karaladım sözlük altına. Sonra kapatıp rafa kaldırdım.
Kötülük iyilikten daha geçmez bir iz bırakır.

Üstünden bir zaman geçince, kendi kendini onaran bir alet, bir makine gibi teselli cümleleri kurdum. “Boş ver” dedim “ güzel şeylerin ardından daha çok sızlar insan, kötü olanlarına nazaran” . Hem şimdi daha iyi tanıyor ve birbirinden ayırt edebiliyorum, ufacık da olsa değişme, iyi olma ışığı olanlarla, olmayanları.

“Her kim ki yalnızca kendine yardımı dokunur ve o da sözcüklerle, ona yardım edilemez”( İ.
Bachmann)

Bachmann, ya sözcüklerin dahi yaka silkindikleri ve uğramadıkları?

Sinem Ilgın Omay

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ulaktan ulağa Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ulaktan ulağa yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ulaktan Ulağa yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
deniz-ce
deniz-ce, @deniz-ce
18.7.2013 22:27:21
nasıl da kendimi buldum okuduklarımda
demek ki bazı yargılara varmak için hayatın tepe tepe kullanması gerekiyor kalbimizi
ve iyi niyet tükenebilir bir enerji kaynağı:)

çok tebriğim, sevgimle...
Saynur Baysal Öztürk
Saynur Baysal Öztürk, @saynur-baysal-ozturk
18.7.2013 09:40:15
Zaman zaman ben de düşünmüşümdür, iyiliğin gücü her zaman alt etmeye yetmiyor mu kötülüğü diye... Oysa zaman ispatladı ki, gerçekten iyi olan sonunda kazanır! Tabii, bu sondan ne anladığımıza da bağlı. Bu dünya ile sınırladığımızda bazan yanıldığımızı sanırız. Tüm güzelliğine rağmen iyinin kaybettiğini görür gibi oluruz, ama değildir, işte! İyilik her zaman kazanır: Çoğu kez burada, bazan da "asıl olan "öbür" tarafta... Tabii ki, bu kötülerin cezasını da öbür tarafa bırakalım demek değildir. Yapılabiliyorsa, bu tarafta da hadleri bildirilmelidir, kanaatimce. Artık biçilen ceza neyse...

Çok güzel anlatıldığından mı, duygularımla kesiştiğinden mi bilmem, ama beğenerek okudum yazıyı. Kaleminize, kelâmınıza sağlık, Sinem Hanım.

Selâm ile.
destina*mltm
destina*mltm, @destinamltm
18.7.2013 08:24:15

Bir dokunuş değildi yalnızca, Gülüşlerin enginliğine sığınan hüzünlerimin şaha kalkıp kalkıp yüreğimi acıttığı, sanki az ağlıyormuş gibi daha çok gözyaşına boğulduğu, nefesimi yiten yerinden tekrar doğurup acı vermek adına tekrar nefessiz kılan kelamlardı bunlar.


"Yaşadıklarınız unutulur, söyledikleriniz unutulur fakat hissettikleriniz asla unutulmaz. » Adam Fawer

Hislerimin aynasına sözcüklerimin yaka silkindiği yerden sordun, bilemedim...


Tebriğimle..

lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
17.7.2013 22:31:12
10 puan verdi
Hiç iyi değiliz, sen ve içre söyleşi.

Çok güzel, güzelsin.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
17.7.2013 21:44:58
10 puan verdi
" Önceden çok önceden… İnancım daha taze ve daha büyükken. İyiliğin bütün kötüleri ve kötülükleri alt edebileceğine sonuna kadar inanmışken. Başka bir dünyayı hissedebilirken… O zamanlarda canımı acıtan herkesi affedebilir, görmezden gelebilirdim. Hatta iyiliğin onların vicdanlarında bir kapı aralayabileceğini sanır, bıkmadan, ısrarla devam ederdim. Kötülüğü yırtıp atacak kadar çok iyiliğin."

İnsanın canı yandığında, hele ki yakan kişi en yakını ise, işte o zaman yaptığı bütün iyiliklere hayıflanır, yaptığına yapacağına pişman olur. İhanete uğradığını hisseder.

Sevgili Sinem, çok güzel ve akıcı bir yazı, yukarıda alıntı yaptığım bölümü çok sevdim. Sen yine de iyiliğe iyilik değil, kötülüğe iyilik edenlerden ol. Kötülük, öykülerde kalsın inşallah:))


Tebrikler, çok sevgimle.
(( Seçil Nimet ))
(( Seçil Nimet )), @--secilnimet--
17.7.2013 20:21:44
ince bir sızı olsaymis adı bu yazının...

Çok çok çok güzel... ;)
küsss
küsss, @kusss
17.7.2013 19:59:22
onlar hepten Allah'a emanet..

Z'lere...
Fırat Avcı
Fırat Avcı, @firatavci
17.7.2013 17:57:02
Akşam üzerine yakışmıştı yazı. Okumanın vakti şimdiydi iyiki. Eskidendi çok eskiden. İki yüzlü bir madalyon olduğunu öğrenmezden önce hayatın, bilmezden önce bir dolu şeyi. Tebrikle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL