Yüzde 52 oyla iktidara gelen bir adamı, tüm dünyanın gözleri önünde iktidardan indirdiler.
Mantıklı gerekçeleri olmamasına rağmen, hem içerden hem de dışardan destekçi bulmakta zorlanmadı darbeciler.
Türkiye’deki Gezi Parkı olaylarında demeç üstüne demeç veren Batı ülkeleri, nedense Mısır’da ne kadar aşağılık ve namussuz olduklarını göstermek istercesine sessiz kalmayı tercih ettiler.
Böyle durumlarda haklı olandan yana tavır almaz bu kefereler.
Mesela bizdeki 22 Nisan muhtırasında da önce dengeleri gözettiler, askerleri kınamadılar, Başbakan ve hükümet geri adım atmayınca tüm batı ülkeleri ve ABD demokrasiden dem vurdular, siyasilere destek açıklamaları yaptılar.
Yani güç dengesini gözettiler.
Şimdi de açıklamalar oldukça cılız, olayın bir darbe olduğunu bile açıklamak istemiyorlar.
Yarın öbür gün Mursi veya halkın seçtiği birileri iktidara yeniden gelirse diye taraf olmak istemiyor namussuzlar.
Kim galip çıkarsa ondan yana tavır almayı seçerler, yeter ki menfaatlerine ters olmasın.
Yani demokrasi ve insan hakları gibi şeyler onlar için geçerli, Müslümanlar birbirini kırsın kimin umurunda?
Bunu geçtik.
Bizdeki tuhaflara ne demeli?
Sırf Başbakanımız Mursi’yi destekliyor diye Mursi’yi sevenlerimizde var, sırf AKP’ye muhalefet olsun diye Mursi’yi sevmeyeler ve darbecileri destekleyenler var.
Düşmanımın dostu düşmanımdır veya dostumun dostu dostumdur gibi..
Birde en meşhuru var düşmanımın düşmanı dostumdur diye.
Yani fikir sahibi değiliz, sürü psikolojisiyle yapıyoruz ne yaparsak.
Siyasilerimizi izleyince daha da tuhaf haller çıkıyor ortaya.
Mesela Devlet Bahçeli Başbakanı uyardı ve Mısır’daki darbeden ders alması gerektiğini söyledi.
Kılıçtaroğlu ise demokrasi vurgusu yapsa bile yine buradan da muhalif olabilecek bir iki malzeme çıkardı.
Bahçeli’nin söylediği gibi ortada alınması gereken bir ders var, ibretlik bir durum.
Ama bu darbede ders alması gereken kişi Başbakan değil, Mısır’da darbe yapan generallerdir.
Eğer o generallerde biraz akıl olsaydı bizdeki darbecilerden ders alırlardı.
Ölüm döşeğinde o kadar bedduayla Şaron’laşan Evren’den ders alırlardı.
Çevik Bir’den, İlker Başbuğ’dan ve diğerlerinden ders alırlardı.
Değil mi Sayın Bahçeli?
Demem o ki Mısır şu an karışık, firavun ve Musa mücadelesi Mısır’da tecelli ediyor.
İnsanlık burada bir sınavda.
Bu kargaşa sonunda ya yeniden halkın dediği olacak, ya da Mısır maalesef Suriye gibi karışacak.
Ama şunu kimse unutmasın; Türkiye eski Türkiye değil diyoruz hep, dünya da artık eski dünya değil.
Bunu önce General Sisi anlayacak, daha sonra herkes anlayacak.
Kızıldeniz’in kenarındayız, iki seçenek var, ya Musa’dan yanasınız,ya Firavundan, seçim sizin.
Tunar Çalışkan