Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Eğitimci
Eğitimci

Bela Üzerine

Yorum

Bela Üzerine

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1652

Okunma

Bela Üzerine

Bela Üzerine


TDK (Türk Dil Kurumu) Güncel Türkçe Sözlükte Arapça kökenli ‘bela’ sözcüğüyle ilgili şu bilgileri bulabiliriz:

bela
isim (bela:, l ince okunur) Arapça bel¥

1- İçinden çıkılması güç, sıkıntılı durum
"Kumar, toplum için büyük bir beladır."

2- Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
"Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum." - Y. K. Beyatlı

3- Hak edilen ceza
"Allah belasını verdi."

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller:
bela (veya belasını) aramak
bela çıkarmak
bela kesilmek
bela okumak
bela olmak
belalar mübareği
( … ) belası
belasını bulmak
belaya çatmak (veya girmek veya uğramak)
belayı satın almak

Birleşik sözler:
defibela
güç bela
püsküllü bela
tatlı bela
yedi bela
zor bela
ar belası
baş belası
gönül belası
namus belası
hatır belasına

Bela ‘Geleceğim!’ ya da ‘Geliyorum!’ demez yani kimseden izin almaz; çıkar gelir, ansızın geliverir, şak diye seni çarpar!

İhtiyatlı olmazsan, önlemini almazsan, hazırlıklı değilsen işte o zaman hapı yutabilirsin yani beladan kurtulabilmen öyle kolay olmaz.

Belanın küçüğü büyüğü, azı çoğu, tatlısı acısı hele iyisi kötüsü hiç yoktur çünkü bela her zaman ve her koşulda beladır.

Belaya gülünmez, sevinilmez ve göbek atıp oynanmaz. Başkalarının başına gelen bir bela günün birinde senin de başına gelebilir. Gülme komşuna, …

Bela karşısında hemen pes etmek, yaşama coşkusunu yitirmek ya da tüm yaşantısını ona endekslemek doğru olmaz. Tüm olumlu ve olumsuz durumlar biz insanlar için değil midir?

Kimseye ‘Allah, belanı versin!’ dememeli çünkü yüce Yaradan’a yol göstermek ya da ne yapıp yapmayacağını söylemek haddimiz değildir. Allah, her şeyi görür, duyar ve bilir. Takdiri ilahi takdirlerin en büyüğü değil midir?

Beddua edeceksek ‘Allah, seni ıslah etsin!’ diyebiliriz; kaldı ki bunda bile çok dikkatli olmamız gerekir. Söylemlerimiz ve davranışlarımız Rabb’imizin gücüne gitmemelidir.

Herkesi sevemeyebiliriz ancak başkalarına huzursuzluk, sıkıntı ve zarar vermemeliyiz; bir başka deyişle bela kesilmemeliyiz.

Durup dururken belamızı aramaya da kalkmamalıyız. Orta yerde bela çıkarmanın kimseye bir yararı olmaz.

Aklıma gelen birkaç durum karşısında nasıl düşüneceğinizi ve tepkinizi gerçekten merak etmekteyim:

__ Yolda yürürken birisi size omuz vursa ne yaparsınız?
__ Balkondayken üst kattan başınıza bir tas su dökülse ne yaparsınız?
__ Bir alış veriş kuyruğunda beklerken haksız yere ön sıraya giren kişiye nasıl davranırsınız?
__ Birisi kendi kendine konuşarak yüzünüze gülse ya da bir tükürük aşk etse nasıl davranırsınız?

İzninizle ikinci kez vurgulamak isterim ki bela ‘Geleceğim!’ ya da ‘Geliyorum!’ demez yani kimseden izin almaz; çıkar gelir, ansızın geliverir, şak diye seni çarpar!

Sosyoekonomik bunalımlar içinde yaşamayı sürdürmeye çalışan bir toplumun bireyleri olarak kimin, ne zaman ve nasıl parlayacağı ve patlayabileceği noktasında kesin bir bilgimiz bulunmamaktadır. Bu nedenle hepimizin son derece dikkatli olmamız gerekir.

Her şeyi uygarca, olgunlukla, sabırla ve nezih biçimde tartışabilen bir toplum muyuz? İleri gidildiğinde çok vahim sonuçlardan kaçamamak da var!

Kavganın, gürültü patırtının hatta bir ağız dalaşının bile kimilerini hastaneye hatta mezara, bazılarını hapishaneye gönderebildiğini yok sayamayız. Aman dikkat!

Arayan Mevlasını da bulur, belasını da.

Her tür beladan uzak, belasız, kaygısız ve dertsiz yaşantılar dileğiyle…

07.07.2013

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bela üzerine Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bela üzerine yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bela Üzerine yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ma
maske.74, @maske-74
7.8.2013 18:14:23
omuz atma durumu dışında hepsine de sesimi çıkarırım sonunda kavga olurmuş gürültü olurmuş hastanelik olurmuşum kaygısıyla her şeye göz yummamam gerektiğini yaşayarak öğrendim

yeni taşındım bu yüzden apartmandaki kimseyi pek tanımıyordum komşum sürekli balkondan aşağı aklınıza ne gelirse atıveriyordu bir iki sabrederken hep şöyle diyordum ya kötü niyetli biriyse ya kan çıkarsa allah allah bu durumu ben komşuma nasıl söyleyeceğim arada başka komşular gelip gidiyor benim balkonu görüp vah vah tüh tüh diyorlar durum vahim yukarı katta kim var acaba vampirler filan mı ama korkuyorum kavga gürültü tatsızlık huysuzluk çıkar diye en son misafirlerim geldi ben de serinleyelim diye balkona çıkardım ama etraf toz ulan dedim daha yeni yıkadım bu ne biraz daha yakından bakınca bizim tozların vücut kılı olduğunu fark ettik :( o zaman komşum patladı ama ne patlama kadını çağırdık ortalığı gösterdik ve tabi kabul etmedi :) mutlu son o günden sonra yukarıdan tek bir çer çöp atılmadı kavga gürültüde olmadı hastanelik olan biri de duyduk ki meğer ev alıp taşınmışlar :)

herkesin uygar olması gerekmez bazıları da yobaz olmalı bazıları da yabani ama tam olarak neyi öğrenmemiz gerek biliyor musunuz beni o gün cesur biri yapan yanımda komşularımın olmasıydı o halde birlik ve dayanışma içinde olabilmeyi haksızlık karşısında tek bilek olabilmeyi öğrenmemiz gerekiyor bakın o zaman tepkilerin birleşeceğini bilen biri kolay kolay yabanilik yapabiliyor mu? bela çıkarabiliyor mu dinsizin hakkından imansız gelir :) korkusuzca bela çıkaranın karşısına da korkusuz biri gerek kavga gürültü hastanelik olmak korkusuyla aşabileceğimiz hiç bir görgüsüzlük yok bilmelisiniz ki eğer biri belaya tepki gösterdiğinde tepkisiz kalıyorsanız bir sonraki kurban siz olacaksınız ve bunu hak ediyorsunuz demektir

sağlıcakla esen kalın
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL