29
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2881
Okunma

Gönül soframı hiç hesapsız açmam en büyük eksikliğim, veren bu gönüle sığdığına göre yer çok geniş diye düşünürüm, yine gönül soframı açtım her dostumun sevdiği hediyeleri tabakların yanına küçük küçük kutuçuklarda gizledim, sadakat, ilği, şaka, değer, güven, güler yüz, tatlı dili küçük altın kutuçuklarına sakladım.
Buyrun..
Can dostum şöyle buyurmuştu :
"Her şehirde dört dostun olsun yeter, çünki dörtleri yanyana dizdiğinde dörtbin dörtyüz kırkdört dost eder "demişti, bu söz beni çok etkilemişti...
Her gün bir dostuma yardım etsem, binyüz onbir dostuma yardım etmiş olaçaktım..Matematik bilgim harika değil mi ? ve herkes bunu yapsa ! düşünüyorum da muhteşem olurdu, değil mi ?
Hayatım da öyle sadık doslarım var ki, rüyalarımdan çıkarıp tıpkı bir bebek masumiyeti ile sarılmak öpmek isterim, çünki bu dostlar sevilecek biri olmadığımda bile beni sever, dayanılmaz olsamda bana dayanır, işi bittiğinde beni bir tarafa atıp unutmaz.
Bazı doslarım var tıpkı, güneşin doğup batımına kadar onu takip edip, boynunu ceviren çiçekler gibi..Yüreği güzel Koca Sinan kardeşimin limon çiçeğine olan sevgisi, Hacı Ali hocamın Hak sevgisi gibi...
Bazı dostlarım var çok uzağız ama o kadar da yakınız gönülde..aynı şehirde yaşamasak bile her gün hiç ihmal etmeden attığı maillerle varım diyen dostum Osman , her şiir ve yazı yazdığımda mutlaka sıçak yorumunu esirgemeyen Aydın 58 , siirten kardeşim dediğim Ercan ..(inşaallah öğretmen olacak )
Bazı dostlarım var ki,
o kadar yavaş konuşuruz ki gecenin siyahın da...
o kadar da lezzetlidir ki...çıkardığı merdivenler hiç bitmez, uzadıkça uzar..
Dostum toprak gibi aramasamda bilirim sevdiğini o da bilir sevildiğini..
Bazı doslarım var, hep sevmek zorundayım. Bir an sevgimi kestiğinde bırakıp gider, oysa dostluk vermeden almaktır, kavurucu sıçaklarda susuz yaşayan çiçekler gerçek dosluğu bilenlerdir, yoksa her gün suladığın çiçek ne bilecek suyun kıymetini...onun için küsmek daha kolay, hemen solar ve ölüme bırakır kendini, ama gerçek dost öylemi, bin asırda susuz kalacak yinede bekler çünki hayat ondadır, suya sadıktır.. dostudur..
"Dosluk tıpkı bir gül gibidir, rasgele tutarsan dikenleri batar, ama tutmasını bilirsen o gül sana tapar."
Ne kadar doğru değil mi? Dostlarımıza nasıl davranacağımızı bilmek, ince iş, tıpkı kadınların narin elleri ile yaptığı iğne oyası gibi...
"İyilik, hoşluk zamanında hepsi dosttur,
Fakat dert ve gam zamanı Allah’tan başka kim sana dost ?"
Bazı dostlarım var aynı dili zor konuşuyoruz, aynı dini paylaşmıyoruz, ama yüreklerimiz tatlı onun dilini biliyoruz, ikimizde...iş arkadaşım ingiliz Murat ve Amerikalı Latife dostum gibi...bana her zaman Allahın selamı ile selamlaması da ayrı bir güzelliği,
Bazı dostlarım var ki onları görmesem nefeslerini hissetmesem , yaşamanın anlamı yok...tıpkı sahabelerin dostluğu gibi, "Yolda giderken engel yüzünden ikiye ayrıldıklarında hemen aman dostum çok özledim" derlerdi, böyle dostlar hepimizin başına..
Hz Ali ne güzel buyurmuş "Dostların, kötüsü seni minnet altında bırakıp özür dilemeye mecbur bırakandır."
Eğer amacımız, ihtiyaçlarımızı görecek, her sıkıntımıza katlanacak, her dediğimizi (luzumsuz, nefsi) isteklerimizi yapacak birini arıyorsak bunun adı dost değil, hizmetçi aramak olurdu. Değil mi ?
Öyle dostlarım oldu ki, hayatıma girdiler, ne aradığımı ne olmak istediğimi, öğretip kendimi sorgulama mı sağladılar, onların sevgisine en derin de papatyalar gibi bakıyorum.
öyle doslarım var ki, sabah evden işe gelirken onlarla selamlaşmasam, diğer sabahı zor ederim, kötü bir şey olmasın diye...
Dost
Beni ben olduğum için sevendir.
Dostum dediğim ikinçi bir BEN dir.
Dostum yürekten merhaba diyendir.
Doslarıma bol kepçe sevgi, dağıtırım...
ve..
öyle doslarım var ki..
konuşmasakta karşılıklı,
edebiyat sofrasında
aynil ( biriçik aşkım )
-ZERRE-( anka kuşum )
egitimci38 (gönül kuşu )
RABATLI (yüzü güleç)
evrensel ( yanlışlarımı söyleyen )
asran ( yazmam için yüreklendiren )
aşkın coğrafyası ( her şiirim onun ögrencisi )
Nena ( sitenin güzeli)
gurbet meleği ( melekler çok olabilir )
ayşegül tezcan (yazının sultanı )
kehya ( hayatı kaleminde okuduğum )
gülenaz(içten)
cemo
olgun Ekinci (genç delikanlı )
hayrıye ( masum)
a.yüksel şanlıer ( fa"ülatun hastası )
emre_onbey ( acı görmesin )
eşiktekiadam (eşiği çoktan gecmiş )
hayat yolu (nur yüzlü )
serin ( tatlı şirinem )
kargülüarmıla ( bayrak yürekli )
zehra atasoy
nöbetçi şair
makberi-ahmet koyun (kurdalelerden göremeyeceğimden korktuğum )
yalnızım (bir tane beyaz kurdalesi var )
duruşah ( çiçek gönüllü)
dellysedat (çılgın )
karadereli
asimaral ( şiirin kraliçesi )
AnguLuS ( güzel yazma dedikçe inadıma yazıyor )
yağmurGulu (kalemine hayranım)
gülenaz ( hem güzel yazar, hem naz yapar )
şev ( gülden yüreği)
meselçi( bazı şeyleri mesele yapıyor)
kayıp terlik (aslında iki tekide kayıp )
lacivertiğnedenlik (şiir’sel )
mustafa cilasun
zekeriya efiloğlu( sahi burda mısınız ? )
canbolatmurat ( candan )
gko (bırak gitsin :) )
tusemyar ( )
sivas58 ( yeni dost )
sessizlik ( kalemi sesli, kendi uyusada )
cemil ( üç gülü var )
buruk veda
şahamettin ( her şeyi bilen adam)
eternity ( yürekten dost olunaçak biri )
saba35 ( gizemli)
sabahlarınyıldızı ( kedi seven )
akasya (şapkalı şair)
cam güzeli
vandi ( )
babidin ( rubai ustası)
öylesine güzel bir dosluğumuz var ki...
bol kepçe paylaşarak, olmayan diğerine ikram ederek öğreniyor, doyuyoruz.
Diyeceksiniz ki hiç mi dostundan darbe yemedin...
yedim sırtımdan ...
arkamda oldukları için yüzlerini göremedim..
Var mı sizin de bol kepçe dağıttığınız, dostlarınız ?