"yalnızım, yalnızlıklar elimde değil.."

sadece bikaç gün sonra yine o korkunç serüven başlayacak..oysa benim henüz hiç bi hazırlığım yok..

dün gece bi iki satır düşmek istedim, fakat kodları mahvedilesi bilgi sayıcım bana yazımın anasayfadan düşmesini beklemem gerektiğini söyledi, ben de bekledim;
tanrım ne kadar da uysalım..
dün yine süleymaniyenin ara sokaklarını keşfe çıktığımdan, asistanım elifle başımızdan geçen yeni röportajlarımızdan bahsedecektim ve açmaya yeni yüz tutmuş lalelerinden bahsedecektim gülhanenin..
sonra benim o ayasofyanın ardından gülhaneye inen arnavut kaldırımlı otantik sokağımdan söz edecektim, restore edilen iki ahşap evden birinden..
ve..
ve kadıköy iskelesinde karşılaştığım, daha doğrusu asistanım elifin farkettiği, raif görünümlü efendi çşocuktan bahsedecektim..
bir de,
boğaz iskelesinin önünden geçerken, sesli öyküleme gücümün büyüsüne kapılıp dönüp dönüp ardına bakan kolunda lacivert çantalı amcadan..
ve söylemeyi unuttum..
dünyanın ekseni etrafındaki dönüş hızı yavaşlıyor, günler bi saat uzayacak..
benim gibi, ilerde büyük insan olacak önemliler ajandalarını şimdiden düzenlemeliler,
basit insanlar da daha çok uyku vakti çıktı diye sevinmeli..
ya peki cami önlerinde selpak satan çocuklar ne yapacak, gün başından mı uzayacak, sonundan mı, ortadan uzarsa bu çocuklar daha mı çok heba olacaklar..
bi de şu var..
dünyanın dönme hızı azalıyorsa,
bunun günün birinde durma olasılığı da olmalı..
tanrım herkes aşık olur o zaman..dünya pembe suratlı insanlardan geçilmez olur..

bugün çağları dinlemek istemediğim için evde kalıp zülfü dinlemeyi tercih ettim..
ama aslında başka sebeplerim de var..çünkü..
çünkü dün birileri kalbime yumruk attı..
tanrım,
dehşetengiz bi acıydı..üçe kadar bile saymadan, geçirdi..
acımadı ki, diyebilmeyi isterdim, ama lanet olsun acıdı..
neyse..
lalalala..
ilerde büyük insan olacak önemli ademoğulları, fazla tasalanmazlar, çünkü onların kafaya takacak daha elzem problemleri vardır..
rifat hisarcıklıoğlu siyasete atılır mı ki, gibi..ya da yabancı yatırımcılar ülkem üzerinden ellerini eteklerini çekerlerse, babam ramazan akşamlarında hurma yerine sadece zeytin mi getirebilecek gibi..
bi de,
atmlere makbuzlar için konulmuş çöp kutularına su şişesi atıp, makbuzlarını çöp kutusu yerine çimenliklere atan üniversite öğrencilerinin psikolojileri üzerine düşünmek gibi..
tanrım, önemli insan olmak ne zor..
yo yo..
bu kadar da enaniyetimi konuşturmamalıyım, sonra insanlar egoma küfür edecekler..
bi çay daha alıp geleceğim, yalnızlık pek de fena bişey değil aslında, mutfağı sınırsız kullanma özgürlüğüne sahip olmak ne güzel..

geldim..
birazdan birazcık ney üfleyeceğim, korkarım küstü bana küçük arpiem..
ve sonra beyazıta gidip bi iki ders kitabımı satmayı düşünüyorum..
ekonomik dar boğazda olmak önemli insan olmaktan bile daha zor..bari vizelerin geçmesini bekleyeyim bunun için..ya da liseli yavrucakların dönem ödevleirni mi yapmalıyım, tanrım lidyalılara küsmek istiyorum, hem de tam şuan..
ama herşeye rağmen,
lalalala diyebilecek yetiye sahibim..
çünkü arpie o çizgiden geçti..

yüreğine sağlık yamur
afiyet olsun..