3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
765
Okunma

Bugün, sokağa çıkan ve 13-14 günden beri eve dönmeyen halktan ve yakın geçmişten birkaç söz etmek istiyorum...
Sondan başa doğru; Kaddâfi, Saddam Hüseyin ve Hitler’in sonunu bilmeyen yoktur; son önemli değil, sona nasıl gelindiğini irdelemek lâzım.
Her lîder, halkı için çalışır. Bu azim, bâzen düz, bâzen de ters gidebilir ya da yönlendirilebilir. İnsan hayâtı, sâdece kendi dediği ve dilediği gibi sonuçlanmaz; hak ve adâlet sınırlarını zorladıkça, kendi neslin bile enbüyük düşmanın olabilir; bu da yetmez, hayat sistemi insanı, olmadık yere oturduğunuzda kendi elinizle oluşturduğunuz zeminle sizi yakabilir!.
Sözü çok dolandırıp okuyucuyu yormaya ne gerek var Kadir, çıkart baklayı ağzından dediğinizi hissediyorum...
Memlekette, aşırı şişirilmiş ne kadar balon varsa, söndürülme ve asla dönme vakti net olarak görünmeye başladı... Saddam Hüseyin, kızının beyini yâni, dâmâdını öldürtecek noktaya gelindi!.
Anam, birine beddua edeceğinde, hep bunu söylerdi: "kimseden bulmasınlar; kendi- kendilerinden bulsunlar"
Düşünebiliyor musunuz?... İsrail’in elindeki atom bombaları, sonunda kendilerini mahvedebileceğini?... hayır diyeceğinizden emînim; ben de... amma, târihe dön bak ki, hep böyle olmuştur: "ele mezar eşen, içine kendi düşen"
Şimdi hâyatlarını geri çevirip kendimize soralım: bu üç lîder, hayâta geri dönseler, yine aynı şeyi yaparlar mıydı?... oradan geri dönüş olmaz ya... ruhları sağ... siz söyleyin duyarlar.
Dikkat: Bütün civcivler, hayâta gelebilmek için kabuklarını içten- dışa kıracak kadar güçlüdür; bu güç, vatanın kötü günlere dönmesine de sebep olabilir!... kendi kozasını örebilir!.
Duyana sivrisinek saz; sağıra davul-zurna az.
Saygılarımla...
kadiryeter Kadir Yeter.
Anlık yazılmış ve yayınlanmıştır; kusûrum varsa affola.
BUGÜN, 10 HAZÎRAN 2013 PAZARTESİ. TRABZON.