Ülkemiz hakkını arayan halkla devlet arasında çıkan olaylarla meşgul ola dursun biz futbolun büyüsünden söz edelim.
Şimdi şu ortamda bir Fenerbahçe-Galatasaray maçı olsa olaylar bu noktaya ulaşmazdı. İnsanlar maça gider kavgalarını orada yaparlar ne fazla da bir-iki hakem küfür yer insanlar içindeki nefreti öyle atarlardı. Futbol bir anlamda insanı uyutur. Futbol insanı oyalar. O yüzdendir kupa törenlerini bazen devlet başkanları verir. Bir anlamda o kupa o başkanındır. İnsanlar sahte bir mutluluk yada salakça bir hüzüntü yaşar ve seneye her şey tekrardan başlar. Belki de o yüzden liğlerin çok tatile girmemesi.
Mesela şu zaman da devlet bir akıllılık yapması gerekir Türkiye de oynayan yabancı ve Türk karması maçı yaptırırsa taksimde ki kişilerin yüzde ellisi protestoyu bırakır maça gider . ve olaylar diner.
Bir örnek verelim;

"- Daha kötü şeylerle uğraşmaktansa, bırakalım; insanlarımız futbolla uğraşsın.." demekte ve futbol hastalığı aleyhinde konuşturmamağa çalışmaktadırlar. Onların bu hali, 50 yıl İspanya’yı diktatörlükle idare etmiş olan General Franko ile alâkalı bir anekdotu hatırlatmaktadır: General Franko’ya 50 yıl koskoca İspanya’yı diktatörlükle nasıl idare ettiğini sormuşlar. General Franko:
"- Büyük arenalarda (boğa güreşlerinin yapıldığı yerlerde) ve büyük futbol sahalarında uyutarak..." cevabını vermiş.

Eger bu konuda derin bilgi sahip olmak isterseniz: www.saidnursi.de/yazarlar/prof-dr-mustafa-nutku/7329-futbol-hastaligi.html sayfasında ki yazıyı okumanızı tavsiye ederim.
Futbolu bu kadar alçattık ama en son da benim kadromu yapmak isterim. Gelmiş geçmiş.
Yunusun kadrosu;
Kale: kahn defans: gökhan gönül, R. Carlos, puyol, lugano orta saha: davisd, messi (sağ), Tuncay şanlı (sol), xavı, alex, santrafor: Eto
YAZAR: YUNUS EMRE SÖZGEN