2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
824
Okunma
Mal
"Şu bir gerçek ki, her ümmetin bir fitnesi vardır. Benim ümmetimin fitnesi de maldır." Hadis olarak biliyorum.
Sosyal medyada paylaşılan ayet ve hadisler dikkatimi çeker! Ayetler, zaten bellidir; değişmez! Hadisler ise o kadar çoğalmış ki zaman içinde; mevcut hadisler, kontrolsüz artmış. Bunun sonucu olarak bazı hadislere “Sahih” bazılarında da “Uydurma” demişler. Hangisi sahih, hangisi uydurma onu da ayıkmak imkansız, bu yüzden herkes işine geleni “Sahih”, işine gelmeyeni de “Uydurma” olarak kabul eder! Kendi tarikat veya cemaatine uygun olanları alır, diğerlerini atar!
Mal için anasını babasını bile kesebilecek bir güruh yetişeceğinin ihbarı mı acaba, bu hadis?
Bazı kurnazlar da malı oynar? "Mal" rolü her zaman sorunsuz mudur? Böylece insan olmanın yükünden sıyrılırlar! Mallara sorgu olmadığını düşünür ve insan olmanın sorumluluğundan kendini öyle kurtarmaya çalışırlar. Yanaşma ve maraba rolleri de var o da ayrı bir konu!
Bizim köyde büyükbaş hayvanlara mal denir, küçükbaşlara davar!
“Yılankırkan” yazımda değinmiştim; mal hırsı, insanı insanlıktan çıkarır ve mallaştırır! Yani kendi kişiliğini de mal gibi görmeye başlar hırslı kişi! Bunun yansıması da diğer insanları mal olarak görme eğilimidir! Eski köy ağalarının köydeki malları arazileri ve insanları aynı değerde görüp satmaya kalkışması mizah filmlerine konu olmuş bir gerçektir!
İnsan olan mal olmak ya da maldan sayılmak istemez! İnsanlara mal muamelesi yapmak insanları aşağılamaktan daha öte kişinin kendi mal teslimiyetinin de göstergesidir! Gözü mal ile kör olmuş olanlardan insan gibi davranmasını da beklememek gerek!
“Mal canın yongasıdır!” derler, mal canın aslı değildir! Yongayı asıla tercih etmek de mallıktır! Mal mülk hırsının yanlış olduğu söylemlerini her fırsatta dile getirip mal hırsına yenik düşenlerin durumunu anlatmaya çalıştım. Hatta öylesine mal hırsı var ki insanların canına gelen zararı dahi görmezden gelirler!
Selametle,
Ahmet Bektaş