Bir gün evde otururken oda ne bir de kapı çalıyor. Kapıda yüzü kis içinde bir adam. Bu adam tanıdık geliyordu bana. Babam kapıya gelip kimin geldiğini görünce,
Oooo sen mi geldin buyur gel. Diye içeri alır.
Bu bir akrabadır. Klasik nasılsın muhabbetlerinden sonra neden geldiğini söylemişti.
İş için geldim abi. İşten çıkardılar bir süredir işsizim sizin orada bulaşıkçı arıyorlarsa… dedi.
Babam, evet bir adam istiyorlardı dedi.
Ve olay işe alınma koşullarına geldi. Senin koşulların neler dedi babam. Adam sgk ve işe başlama iş çıkışı belli olsun yeter dedi. Onda problem yoktu. Ama benim babamın aklında bir şüphe vardı belli. Anladım. Babam seni almazlarsa falan için almazlar dedi. Adam yüzünü buruşturarak beni almazlarsa çirkinliğim yüzüne almazlar dedi. Çok acı.
Ve ertesi gün olur. Adam iş görüşmesine gitmiştir. sonuç zaten belli. Bahane yaşı çok büyük. Yani yaşlı. Türkiye nin herhangi bir yerinde hele ki emeklilik yaşı 65 olan bir yerde 40 yaşındaki birine yaşlı derseniz size gülerler. Yalan külliyen yalan. ( biz seni ararız gibi yani)
İşe neden alınmadığı belliydi çirkinlik. Müşterileri kaçırır ve rahatsız eder. Çok saçma gelebilir bu hikaye ama bu oldu.
İnsanlar keşke dış görünüşlerinden yargılanmasalar. Keşke birileri sırf birilerine yararlanmak için en mükemmel benim taklidi yapmasalar. Birisi sırf yüzünde kis yada yara olduğu için ötekileştirilmese. insanlar bu kadar kör olmasa. Ve de birazcık olsun içindeki insanı dışarıya çıkarsalar.
Saygılarımla
YAZAR: YUNUS EMRE SÖZGEN
TARİH: 22.05.2013