Her geçen gün insanlık Yaratan dışında etrafında irtibatlı olduğu her şeyin peşinde gider oldu.
Eskiden sömürgeci ülkelerin, diktatörlerin, kralların ve ağalık sisteminin oluşturduğu kölelik şimdi modern zamanda şeklini değiştirerek robotluğa terfi etmiştir.
İnsanları sömürmeyi hedef haline getirmiş despot ruhlu yöneticilerin büyük oyunu başarılı bir şekilde tutmuş ve eskiden zoraki köle olanların yerine şimdi gönüllü robotluk başlamıştır.

Evet en acı olan da budur ki insanlarımız para kazanmak, mevki, kariyer sahibi olmak için kendi isteğiyle bu sistemin içine girmiş durumdadır.
İlkokuldan başlayan bir telaşla eğitimden yoksun bir öğrenimle yarış atı misali koşturulan yeni nesillerin bu robotluk serüveni lise, üniversite, yüksek lisans ve meslek hayatının içinde yer alan diğer sınavlarla sürer gider.
Hele ki 2000 li yıllar itibariyle bu yarışın başlangıcı maalesef bebek evlerine kreş ve ana okullarına inmiş durumdadır.Çalışan anne ve babaların bırakacak yer bulamadığı masum yavrular ne olduğu belli olmayan, tanımadıkları stajer seviyesindeki henüz kendilerini daha yetiştirememiş öğretmenlerin güven vermeyen ellerine bırakılırmış ve temelden çürük nesiiler yetişmesine zemin hazırlanmıştır. Bu ağdalı ve edebiyat oyunlarıyla zorlama cümle kurmak yerine sadete gelecek olursam...
Kundaktan başlayan ve emeklilik yaşına kadar süren çok tehlikeli bir yozlaşmanın içindeyiz.
Hakiki iman ve ilim olmadan yapılan eğitim ve öğretimle başlayan bir süreç bu..Henüz kendi ana dilimiz tam olarak öğrenemeden yabancı dile heveslendiğimiz, Yaratanın kelamını bilmeden, okuyamadan Müslümanız demekten çekinmediğimiz bir süreç..