Maddi manevi ve birikimleri paylaşmak hem iç huzur açısından hem de
kendi alanımızı genişletmek açısından çok önemli kuşkusuz.
Hani alanımız hangi sebeple olursa genişlemese de, yaptığımız şeyin
ne anlama geldiğini bilmek bile iç huzuru temin etmek aynı zamanda yaşama
umutla bağlanma adına bizi hayattan koparamayacaktır.
Aslında hayat, senaryosu yazılmış ve yaşanmışlığın tekrarı gibi.
Kader unsurunu göz önünde tutar ve Yaratanın bizlerden kul olarak
yardımlaşmayı, paylaşmayı istemesi ve vaat ettikleriyle ;
tedbirin takdiri yönlendireceği konusunda umut veriyor, manevi dinginlik
kazanmaya istekli kılıyor. Hani karşılıksız sevgiden söz ederiz ya sürekli.
Bunu başarabildiğimiz an mutluluğu yakalamanın zamanıdır.
Karşılıksız sevmek nedir ki? Biz karşımızdakini karşılık beklemeden ve onu
olduğu gibi kabul edip severiz, güzel olan her şeyi paylaşıp, olumsuzluk
anlarımızda o’na destek oluruz, o’nu yükseltip kalkınmasına yardımcı oluruz da
Neticesi hoş olmayan şeylerle karşılaşırsak ;
işte o zaman düşüncelerimiz ihanete uğradım değilse o sevgi karşılıksızdır
Olması gerekeni yaptım, herhalde kendimi ifade edemedimse cevabımız
manevi dinginliği yakalamış, Hakkın rızasına yakalamaya aday olmuş bir
birey olmuşuzdur demektir. Başlangıçta Yaratılanı severim Yaratandan
ötürü ’ düsturumuz olsa, karşılıksız sevmek duygusu tam karşılığını bulur.


SELDA İYİEKMEKÇİ