12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
870
Okunma

tanrım, bu nasıl bi ağrıdır, korkarım beynim patlayacak..
eve geleli bi saat oluyor aşağı yukarı..yine cumali hocaya görünmeden fıydım..
lalalala..TDK bana imreniyor olmalı..kantindeki sandviç yapan teyzeler olmasa edebiyat fakültesine uğrayacağım yok, ufacık bi kantinimiz olmasına rağmen benim fakültem daha güzel..
günlerdir içimde türlü çığırtkanlıklara koşan, lepiska saçlı haylaz çocuk bugün uykusuna yenik düştü sanırım, tanrım bu uyuşukluk hissi..!
çim biçen amcaların ardısıra yürüyüp yendien taze ot kokusu ısmarlamak istiyorum ciğerlerime..saygı çerçevesinde dinlediğimiz seminerler bugün sona erdi, "bu yıl 7.sini düzenlediğimiz EMG....lalalala..", nedensiz bi bıkkınlık, ama bugün anlatılanlardan etkilendim ilk defa, çünkü konuşmacının hitabeti çok iyiydi, tanrım sesini sonsuza dek dinleyebilirim, bu ses fetişi başıma bi bela açacak..
kapı çalıyor, geleceğim..
geldim..
oha timur ne demişti, hayat seni bildiklerinle değil yapabildiklerinle ödüllendirir, şimdi ben böyle söyleyince, çok etkili gelmiyor, ama timur söyleyince birden şimşekler çakıyor, camın dibinde gitar çalıp şarkı söylemekte olan kız afallıyor, aslında, ben de mimiklerimi katarak yazsam timurdan daha çok etkileyebilirim..
herneyse, önemsiz..
biraz çizim yaptım, ve tekrar kitaplarıma döneceğim,
tanrım bu nasıl bi adam, beni o hep aşinası olduğunu hissettiğim diyara gözlerimi bağlayıp nasıl da sürüklüyor, hem de sadece sözcükleriyle, ne kadar da benzeşiyor hissiyatlarımız, ve beklenen..
....doktor w... der ki, "dua sizin tanrıyla konuşmanızsa, iç ses de tanrının sizle konuşmasıdır..", tanrı zamanın geldiğini söylüyor,
kalabalık yalnızlığımın nihai sona erdirgeci yola çıkmış olmalı..
gözlerim yuvalarından fırlamak istiyor fakat retinam buna müsade etmiyor..çay kokulu karamsarlığımı içimden söküp tüm o insanalrın suratına fırlatmak istiyorum..
işin aslı, benim kalbimi çok kırıyorlar, öyle halka açık, öyle insanlarla içiçe ve öyle bedava bi kalbim var ki, daimi olarak kırıntıları büyük şehir konteynerlerinde..
ve düşleri, el değmemiş, naif..paramparça sözcüklerle yerlerde..
tanrım,
hayat bu insanların üstünden beni anlayacakları kadar geçmemiş..
dilleri kırmalarla yüzsüzlükler peşinde,
dudakları iyi birer çift lakırdıya mühürlü..
gözleri fezanın yıldızları arasındaki uzaklığı görebilecek kadar işlevsel ancak, ayın suya vuran aksinde yalnızca su ve ışık görcek kadar da aleladeler..
zannederim,
hayatı müzikal tadında yaşamak isteyen ben, çokça hayalgücüne yenik..
öyle ya, 20 yaşında olmasına rağmen, hala roman okuyor..!!!19 bayım, 19..!
auh çocuk, damarlarından kırmızı kanlar geçtiğini neden inkar edersin ki,
görmez misin, hayat 10bin dolarlık maaştan ve sosyal statünden daha fazlası, neden aç amcalara baktığımızda aynı şeyi görmediğimizi şimdi daha iyi anlıyorum..
yarın gece çanakkaleye gitmeliyim, ve şu saatlerde taksim metrosunda olmam gerekiyordu, malum önemli insanların cihangirlerde önemli toplantıları olur, hiç istemediğim halde, bu akşam arkadaşlarıma katılamayacak kadar yorgun ve umutsuzum..
hadi hemen bu gece mehtapta haliçten açılalım, dalgaların işveli salınımlarında macide ile ömeri izlemek istiyorum..
içimdeki arpie şahlandı..
yüreğine sağlık yamur
afiyet olsun..