YEDEĞİ VAR
Şıh Ömer ,motur (motor) aldı.Motur, Ford marka bir traktör.Traktöre “motur” derler bizde.Geçen gün köyün içinde köprüyü geçmiş Belören’e doğru yel yepelek,yelken kürek bir motur gidiyor.Korna çaldı selamlama faslından.Ben Belörenli sandım.Baktım bizim Şıh Ömer.Ardında hidrolik kollarına basmış ayakta Hurşut Can.Selam aldım.
“Nereye böyle?” dedim,ama duymaları ne mümkün...”Vız” diye savuştular.Ford yol istiyor.Şıh Ömer de yakışıyor motura.Hani bir türkü vardır ya:
“Motura biner gelir
Dağları deler gelir
Yari güzel olanın
Aklına neler gelir
.
Binmiş motura da sallar elini
İliklemiş göyneğinin golunu”
.
Bir de “Zalim motur” var.Bir ağıt.Traktör kazasında otuz beş yaşlarında bir baba yiğit can verir.Bu ağıt bunun üstünedir.Bir dörtlüğü şöyledir:
“Binmeyin motura gavır yapısı
Alınır mı bu dünyanın tapısı
Cenazeme gelsin Kösefakılı
Gaderim böyleymiş kime ne deyim”
Traktörün ne suçu varsa? Bir de “Gavır yapısı” diye sözüm ona aşağılanıyor.Sanki Müslüman yapısı var da...
Neyse biz yine dağıttık konuyu.Sadede dönelim.Şıh Ömer taktı pulluğu Ford’a.Şıpın işi hirk (Herk) itti tarlaları.Gerçi küçük bir kaza geçirmiş.Moturu su arkına kaydırmış ya neyse, olur o kadar canım...O kadar kusur kadı kızında da bulunur.
Şıh Ömer’in babası Safet emmi de bir motur almıştı.Massey Ferguson marka bir traktör.Kayseri’den geliyorlar Erkilet üzeri.Daha Yamıla (Yamula) Barajı Çokgöz’ü yutmadı.O yol açık.Oğulcuk-Kayseri 45 km Erkilet üstünden.Boğazlıyan’ı dolaşırsan l00 km.’den fazla.
Traktörü Hurşut kullanıyor.Safet emmi de yanında oturuyor.Çokgöz köprüsünü geçtiler.Önlerinde de bir motur gidiyor.Safet emmi Hurşut’a seslendi:
“Hurşut! Şu moturu geçmemiz lazım...”
Moturun gürültüsünden zor da olsa duydu Hurşut Safet emmiyi.Hemen vitesi üçledi.Gazı kökledi Hurşut Can.Massey Fergusan şahlandı.Öyle bir gidişleri var ki arkalarında bir toz bulutu...Önlerindeki moturu geçtiler.Motur toz bulutu arasında kayboldu.Tam o sırada bir aksilik.Safet emminin şapkası uçtu.Öyle ya o kadar hız rüzgar yapıyor.Hurşut gördü.Gazdan çekti ayağını.Ağırlaştı.Durup şapkayı alacak.Safet emmi kızdı:
“Yah ne yapıyon? Niye yavaşladın?”
“Şapkayı alalım Safet emmi...”
Safet emmi çıkıştı Hurşut’a:
“Evde yedeği var.Durmak yok...Yola devam.”
“Peki...”dedi Hurşut.Bastı gaza.Bir kuş gibi kanatlı girdiler Oğulcuk’a.Arkada kalan motur da Belörenli birininmiş.