Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
deniz-ce
deniz-ce

yorgunluk

Yorum

yorgunluk

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

912

Okunma

yorgunluk








Biliyorum garipti. Anlatmak öyle yorucu geliyordu ki yaşadıklarımı, mücadele etmekten öylesine zayıflamıştı ki bedenim; küçücük bir hamleyle elde edeceğim zaferin büyüsünü göremez, hissedemez olmuştum. Bedensiz bir düşmandı üstelik. Darbenin nereden geleceğini bilmek imkansızdı. Acı gerçekti ama. Onun bir bedeni hatta cinsiyeti vardı. Alaycı ve acımasız mizacına yakışan sinsiliğini saymıyorum. Hassasiyetlerimi iyi bilir ve ordan nişan alırdı. Iskaladığı görülmüş şey değildi.
Her vuruluşumda kucağına düşmem ayrı bir haz veriyor olmalıydı ona. Her düşüşümde sımsıkı sarılıyordu göğsüme. Bazen ayrılmaz bir parçam gibiydi. Yokluğunda tarifsiz bir boşluk oluyordu göğsümde. Ben davet ediyordum belki. Ve her seferinde davete icabet ediyordu.
İyi bir ev sahibiydim. İyi bir misafirdi. Sessizce birbirimize yaslanıyor, varlığımızın olmazsa olmaz parçalarını buluyorduk birbirimizde. İki pazıldık parçaları birbirine karışmış. O benden, ben ondan besleniyorduk.
Yıllarca kendimi içine soktuğum karmaşık durumlarda hep yanımdaydı. Çözüm yolu sunmasa da dinliyordu beni. Bazen insan sadece dinlenilmek ister. Onaylanmak ya da günah çıkarmak değildir arzusu. Arzularının peşinden koşan biri olmadım ki hiç! Hayal dünyamda yarattığım karmaşalarımla mutluydum ben. Önce düğüm atıyor, sonra çözmeye çalışıyordum. Çözdüğüm her düğüm, atacağım yeni düğümün habercisiydi. Sessiz sakin denizlerde yüzmek istemiyordum. Hırçın dalgalarla boğuşmalıydım. Korkuyu hissetmeli, solumalıydım. Hücrelerimde adrenalin patlamaları olmalıydı.
Şimdi ne bu isteksizlik peki! Bu vazgeçiş, bu elini eteğini çekme arzusu!
Ağzımdan çıkacak iki kelimenin hesabını yapıyorum. Konuşmak çok yorucu olabiliyor bazen.
Karabasanlarla dolu bir uykudan uyanmak için mücadele ederken de çok yorulurdum. Bazen ‘’yeter artık, ne olacaksa olsun!’’ deyip kendimi bırakır, defalarca ölürdüm uykumda. Hem de ne ölüş!
Bir insanın hayal dünyasının ve bilinçaltının nasıl çalıştığını en çok bu karabasanlardan öğrendim.
Güzel başlayan her rüyanın ortasında ‘’acaba?’’ demem boşa değil.
Güzel bir günün akşamını sıkıntıyla beklemem olağan.
Çünkü öğrendim harika başlayan rüyaların korkunç bittiğini.

Yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot da yorulup bırakmışmıydı mücadeleyi.
Ne çok gülmüştüm O’nu okurken, ne çok eğlenmiştim. Gözlerimin yaşlarla dolduğunu anımsıyorum.
Bir kez daha okumalıyım bilmek için. Son bir kez daha savaşmalıyım.
Bugün değil ama. Belki yarın.


..











Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yorgunluk Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yorgunluk yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
yorgunluk yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL