DARENDE KÜLTÜR ENVANTERİ –VII-

Dr. Sadık Özen


Bu güne kadar yayınlanan altı bölümlük yazımdan sonra artık sonuç bölümüne gelmiş bulunuyoruz. Ayarı bölümler halinde yayınlamamın nedeni, okurlarımın yazdıklarımı sıkılmadan okumalarına olanak sağlamaktı. Bu konuda ilgilerini esirgemeyen ve yazdıklarımı okuma zahmetine katlanan bütün hemşehri, dost ve arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.

SONUÇ

Saygın bir eğitimci tarafından editörlüğü yapılan, üç seçkin Edebiyat ve bir Tarih öğretmeni ile deneyimli iki gazeteci tarafından hazırlanmış ve büyük paralar harcanarak yayınlanmış bir yapıtın her türlü kusurdan azade olmasını isterdim. Ne yazık ki bu yapılmamıştır. Nedenlerini araştırmak bana düşmez. Ama bu konuda yeterli bir çalışmanın yapılmadığı, daha tatminkar kaynaklara ulaşılamadığı ve ihmallerde bulunulduğu kesindir. Dilerim, yaptığım eleştiriler dikkate alınarak, yeniden ve daha iyi nitelikli bir Kültür Envanteri hazırlanması gereği duyulabilir..

Yazdığım şeylerden rahatsızlık duyanlar ve kınayanlar olacaktır. Bunu önemsemiyorum. Zira “Meyveli ağaç taşlanır” atasözümüzü çok uzun yıllar önce öğrenmiş bulunuyorum.
Bugüne kadar Darendeli hemşehrilerimle herhangi bir siyasi veya kişisel polemiğe girmemeye çalıştım. Bugün için de böyle bir amacım yok. İlkelerimden hiçbir zaman ödün vermedim ve onları korudum. Aynı yolumda yürümeye ve doğru bildiklerimi söylemeye devam edeceğim.

Darende’nin aşığıyım ve hemşehrilerimi de çok seviyorum. Ama bunlar kesinlikle doğru bildiklerimi ifade etmeme engel değildir. Zira sevgi insanların duygusal yapılarının ürünüdür, gerçekleri ortaya çıkarmak için uğraş vermeleri ise sahip oldukları kişiliklerinin gereğidir.

Dünya; kurulduğundan beri, fanilerin yarattıkları eksenler üzerinde değil; Yüce Allah’ın çizdiği ve yarattığı kendi ekseni etrafında dönmektedir. Dünyanın bütün varlıkları, genelde ve yerelde bu dönencenin içinde layık oldukları yerleri alırlar. Aynı şey Darende için de söz konusu olup, bu gerçek asla değişmeyecek ve değiştirilemeyecektir.

Tohma Suyu tersine akıtılabilir mi? Hayır. Önüne barajlar da yapılsa, yanına yeni kanallar da açılsa değişmeyecektir. Yüce Allah’ın çizdiği mecrada akmaya devam edecektir. Bu konudaki zorlamalar beyhudedir.

Darende’nin tarihi boyunca ve bugün sahip olduğu; toplumsal, kültürel ve dinsel bütün dinamikleri ve değerleri bu bağlamda yerlerini almalıdır. Geçmişimiz ve geleceğimiz için bu son derecede önemli bir kuraldır. Eskilere saygı duymak ve yenilere gereken değeri vermek insanlık ve vefa borcumuzdur.

Son gelişmelerle bazı yönlerden Darende’de büyük açılımlar olurken, gerçekte Darende bir çemberin içine hapsedilmekte ve bu çember gittikçe daralmaktadır. Sorumluluk sahipleri tarafından bu gerçeğin bir an önce görülebilmesini temenni ediyorum.

Buraya kadar yazdıklarımla DARENDE KÜLTÜR ENVANTERİ hakkındaki naçizane görüşlerimi açıklamaya çalıştım. Bütün eksikliklerine rağmen bu envanterin Darende ve Darendeliler’e büyük yararı olmuştur. Darende Sadrazam Mehmet Paşa Kütüphanesi’ ndeki el yazması kitapların, korunmaları amacıyla Konya Kütüphanesi’ne nakledildikleri, envanter tartışmalarından sonra ortaya çıkmıştır. Bu kitapların Darende’ye geri getirilmesi için şimdi önümüze yeni bir yol açılmış bulunuyor. Bu konuda; yıllar önce vermiş olduğum mücadeleyi yeniden gündeme taşıyarak, bundan sonrası için de bir Darendeli olarak üzerime düşenleri yapmaya çalışacağım.

Sonuç olarak, kısaca şunu söyleyebilirim ki; bu yapıt, son yıllarda Darende’de yaşananların kısa bir özetidir. Ve ne yazık ki, bana göre; Darende’nin kültürel hayatı, gelecekte yaşanabilecek büyük olumsuzluklara gebedir. Bazılarına ters gelebilecek, bana göre doğru olan bu görüşümü; Darende’nin ünlü bir söylemi ile ifade ederek, yazımı burada noktalıyorum.
“Cağıl cağıl mastafa yıhılıy… Guru guru gadalarını alıyım,”

Önemli olan; mastafaların yıkılmaması için, bütün Darendeliler’in açık yüreklilikle ve cesaretle hareket edebilmeleri, düşündüklerini korkmadan dile getirebilmeleri ve ellerini taşın altına koyabilmeleridir. Benim yapmak istediğim işte budur.

En derin sevgi ve saygılarımla…

13 Mart 2013 / Antalya

NOT:

Yedi bölümden oluşan yazılarım nedeniyle bazı hemşehrilerim görüş bildirerek bana bazı önemli katkılarda bulundular ve bundan sonra yazacaklarıma destek verdiler. Yazmayı düşündüğüm Darende ile ilgili kitabımda bunlara yer vereceğim. Ancak bu hususta daha fazlasına ihtiyaç duyduğumu da açıklamak istiyorum. Bu nedenle ellerinde bilgi ve belge olan herkesi bana yardım etmeye çağırıyorum. Özellikle Darendeli büyüklerimizin ve Darendeli Din Büyüklerimiz’ in eksiksiz olarak tanıtımı için buna ihtiyacım var.

Bugüne kadar hiçbir kitabımı para kazanmak amacıyla yazmadım. Darende için yazacağım kitapta da böyle bir amacım olmadığının kesinlikle bilinmesini isterim. Amacım Darendeli Büyüklerimizi her yönleriyle ve doğru biçimde tanıtmaya çalışabilmektir.

Bu konuda yeterince çalışma yapılmadığını görmenin üzüntüsü içindeyim ve bu eksikliği telafi edebilme azmini göstereceğim. Tanıdığım ailelerle bu konuda birebir ilişki kuracağım. Bunun yanında, bu çağrımı okuyan veya duyan bütün hemşerilerimi yardıma çağırıyorum.

Kitabıma kaynak sağlama durumunda olan herkese şimdiden en derin teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım. Dilerim, hep birlikte, Darende’nin Kültürel hayatına katkıda bulunacak, Darende ve Darendeliler’e yaraşır bir eseri oluşturabiliriz.

En derin sevgi ve saygılarımla…

05. Mayıs 2013