5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1075
Okunma

Bir ulusun kültürünü anlatan, yorumlatan ve aktaran potansiyel bir güç olan dil iletişim ve kültür aracı olup, esas itibarıyla konuşmaya dayanır. Bu anlayışla, dilimizi sevelim, çok iyi öğrenelim ve öğretelim; diğer dillerin ve kültürlerin istilâsına karşı da mutlaka koruyalım. Türk dili nice güzellik ve inceliklerle dolu özelliklere sahiptir.
Bilinçsizce ya da bilerek yapılan yanlışlar dili yozlaştırır. Güzel, güçlü ve görkemli Türkçemizde zaman zaman karşılaşabildiğimiz bazı hatalı, eksik, yanlış, bozuk, çarpık, … kısaca kalitesiz kullanıma ilişkin aklıma gelen örnekler vermek isterim, izninizle:
__ Mrba!
(Böyle bir kısaltma yapılamaz. Doğrusu: Merhaba!)
__ Slm! Slmlr!
(Böyle kısaltmalar yapılamaz. Doğrusu: Selam!)
__ İyisin?
(Soru eki /-mi, -mı, -mü, -mu/ kullanarak ‘İyi misin?’ demek o kadar zor mu?)
__ Geliyon mu?
(Doğrusu: Geliyor musun?)
__ Gidiyoz mu?
(Doğrusu: Gidiyor muyuz?)
__ Öyle, di mi?
(Yanlışın arızalı versiyonları: Di’mi, de mi, da mi, dö mi, …? Doğrusu: Değil mi?)
__ Nassın?
(Doğrusu: Nasılsın?)
__ Napiyon?
(Yok, Napolyon! Doğrusu: Ne yapıyorsun?)
__ Herald yani!
(Herald Tribune demek istediniz, sanırım! Doğrusu: Her halde!)
__ Bi’
(Doğrusu: Bir)
__ Yo
(Doğrusu: Yok
__ Yanlız
(Doğrusu: Yalnız)
__ Yalnış
(Doğrusu: Yanlış)
__ Biliyo
(Doğrusu: Biliyor)
Kelime sonlarındaki /-R/ sesini yutmamız ya da yuvarlamamız ne bir incelik, kibarlık, ne de düzeylilik arz eder. Buna özenmek veya alışkanlık haline getirmek ise, yalnızca bir ‘zafiyet’ addolunur.
Güzel ve görkemli Türkçemizdeki /-R-/ sesinin hakkını tam olarak veremeyişin nedeni bir sağlık sorunu ise, bu bağlamdaki kişiler taşlamamın dışındadır. /-R-/ Özürlü Hâller... başlıklı şiirimi irdeleyerek okumanızı öneririm.
Sonuç olarak; dilimizi çok iyi, doğru ve sağlam öğrenmeliyiz. Dilin kuram ve kurallarını özümseyerek dil kültürümüzü engin ve zengin kılmalıyız. Bunun için iyi dinlemeli, çok okumalı ve yoğun biçimde araştırmalıyız. Düzeysiz ve özü bozuk konuşma ve yazılara asla iltifat ve itibar etmemeliyiz.
Türkçeye gönül vermiş ve eskimiş bir dil eğitimcisi olarak dille ilgili birçok şiirimin yanı sıra ‘Dilde Düşünmek, Dilde Vurgu, Dili Sevmek, Dilimizi Bozmayalım, Dil-Şiir ve Yazı, Yanlışta Direnme, Yanlışta Diretme’ başlıklı çalışmalarımı ilgi ve bilgilerinize çoktan sunmuş bulunmaktayım.
Öğrenmek, sonsuz bir süreçtir. Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır. Büyük ayıp ise, biliyormuş gibi davranarak bilimsellikten uzaklaşmaktır. Kendimizi kandırırsak, başkalarının gözünde ne denli küçüldüğümüzü peşinen içimize sindirmiş oluruz.
Sözlükleri ile Yazım Kılavuzu başta olmak üzere TDK (Türk Dil Kurumu) yayınlarından her zaman yararlanabilmeliyiz.
Yüreklerin bir nebze ısınmış ve dimağların ışımış olmasını dilerim.
Hoş ve esen kalınız!
30.04.2013