Kadınların ve erkeklerin en önemli rol ayrımlarını fiziksel olarak değil fikirsel olarak ayırmak daha idealdir. Günümüz şartlarında kadınların sosyal hayattaki rolleri artmaktadır. Toplumumuzda var olan bu erkek işi sen karışma yargısı artık deyişmekte. Bu yargı aslında bastırılmış bir savunma mekanizmasının ürünü.. Kadınlar erkeklere oranla daha emosyonel hususiyetlere sahiptir. Ancak erkekleri duygusuz gibi gösterme gereksinimi de oldukça yanlıştır. Bu durum toplumumuza olduğu gibi yansıtılmış ve öğretilmeye de çocuk yaştan başlatılmış ’erkekler ağlamaz’ kalıbı bunu en iyi açıklayan örnekdir.Fikirsel olgular ne kadar örtüşür gibi gözükse de sosyal hadiselerde bakış farklılığı kadın ve erkeği bir birinden ayırır.. Erkekler kadınlara göre hislerini daha çabuk açığa çıkarır olaylara anında tepkisini en kötü jest ve mimikleriyle dile getirir.Bu durum bir kadının erkekleri daha çabuk tanıyıp çözme fonksiyonu elde etmesine etkendir.Ancak kadınlarda durum böyle mi? O sana açık açık anlatmadığı sürece sen ne olduğuna anlam veremez hatta bir problemin var olduğunu aklından bile geçiremezsin.Erkek beyni sonuç odaklı çalısırken, kadınlarınki ayrıntı odaklı calışır.Eğer erkeğin bir beklentisi karşılanmadıysa bunu çekinmeden dile getirebilir çünkü, o an beyınleri sadece sonuca gitmeyi hedefler.Bazı olgular cemiyetlere göre farklılık gösterir. Ancak ortak olgu kadın ve erkeğin fikirsel ayrılıkları olmuştur.Erkeklerın sosyal açıdan rahatlıkları kadınlara göre üstün olması bunun en temel nedenidir..