4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
994
Okunma

İpek böceği kelebek olur, yılanlar deri değiştirir, bazı mahlûkat periyodik zaman aralıkları ile yenilerler kendilerini, onlara verilen ilhamla... Kartalların kırkında yaşadıkları yenilenme, canlarını yakar çünkü bedenlerini kan revan içinde bırakan bir süreçtir. Tekrar kanat çırptıklarında eskisinden keskindirler, ama bilirler ki aynı süreç bir daha tekrar etmeyecektir...
İnsanın ruhunda yaşadığı değişim süreci ise; kendi fırtınalarında savrulmaların, ruhun tattığı ama bedenin de tepki verdiği şiddetli kasılmalar ve iltihamların, yıkılan ve örülen duvarlar, devrilen çamlar ve dikilen fidanların arasından sıyrılmaya çalışırken, dışarıdan gelen tepkilerle, meram anlatmakla, paylaşmak istediği diğer insanların hayal kırıcı tavırlarına, uzaklaşmalarına hayretle ve incinerek şahit olmakla, Devasa bir yalnızlığın orta yerinde nokta misaliymiş gibi hissederek... Geçer. Bu süreç, zorlu olmakla birlikte, lezzetlidir de... Bu nedenle hangi tali yoldan girildiyse girilsin, ana yoldan çıkmamak için direnir insan... Tatmışsa, gider, ama yine gelir. Hatalar yapar, günahkâr olur, sineye çeker, tökezler, nefsine prim verir. Ama aynı yolda karşılaştıkları Allah’ ın izniyle mutlaka koluna girer, el verir," miskin miskini, yüzünde oluşan gözyaşı izlerinden bilir..."
SELDA İYİEKMEKÇİ