“Neler oluyor memur bey? Beni buraya neden getirdiniz?”
“Serkan Bey, size bazı şeyleri açıklamak istiyorum. Bunları benden duymanızı istedim.”
“Anlamıyorum?”
“Ayşe Canduyar, yani eşinizle ne zamandır evlisiniz?”
“Dört yıl oldu.”
“Eşiniz şuan nerede?”
“Bu nasıl soru? Yoksa, yoksa karımın başına bir şey mi geldi?”
“Lütfen sorularıma cevap verin, böylesi çok daha kolay olucak.”
“İşte olmalı. Bir emlak şirketinde çalışıyor. Oldukça büyük bir firma.”
“Anlıyorum Serkan Bey. Siz sanırım işsizsiniz?”
“Evet, son bir yıldır…”
“Ve çocuklarınız yok.”
“Neler oluyor? Bu soruları neden soruyorsunuz? Lütfen artık söyleyin, apar topar beni buraya getirdiniz ve karım hakkında sorular soruyorsunuz?”
“Serkan Bey, bugün eşinizi gözaltına aldık. Şuan burada.”
“Ne? Neden? Yo, yine mi?”
“Yine derken?”
“Eşim, trafikte felakettir. Tam bir trafik canavarı. Kaldırıma parkeder, kırmızıda geçer...”
“Hayır, Serkan Bey, konu biraz daha farklı. Sigara ister misiniz?”
“Kapalı alanda içebiliyor muyuz?”
“Burada içebilirsiniz.” Komiser adama sigara uzattı.
“Teşekkürler.”
Adam, sigaradan birkaç nefes çekti ve kendine bakan komiserin gözlerindeki düşünceleri okumaya çalıştı. Aynı şeyi komiser de yapıyordu.
“Serkan Bey, söyliyceğim şeyi hazmetmek biraz zor olucak ama bunu yapmak zorundayım. Eşinizi bugün öğleden sonra bir evde fuhuş yaparken yakaladık.”
“Ne yaparken? Anlamadım? Sen ne söylediğinin farkında mısın be adam? Şaka mı bu?”
“Polis şaka yapmaz Serkan Bey, özellikle böyle bir konuda. Uzun süredir takip ettiğimiz bir çeteydi. Paravan emlak şirketi adı altında çalışıyorlar. Genç kadınlar, ev göstermek üzere zengin müşterileriyle bu kiralık ve satılık mülklerde buluşuyor. Kağıt üzerinde her şey yasal. Ancak bir kadın ve zengin müşteri arasındaki aşka dönüşünce, adamın karısı durumu öğrenip bize ihbar ediyor, biz de incelemeye aldık…”
“İnanmıyorum, karım böyle bir şey yapmaz!”
“Serkan Bey, lütfen bir göz atın.”
Adam, önüne koyulan beyaz kağıda baktı.
“Eşiniz kendi adına bankada bir hesap açtırmış, bunlar hesaba yatırılan paralar… Bu hesaba göre yılda yüzbin lira bir gelir elde etmiş. Üzgünüm Serkan Bey…”
Adam, bir süre önündeki kağıtta yazan tanıdığı ismi okudu, rakamlara baktı. Bu ay içinde, birkaç gün önce hesaba yatırılan dörtbin liraya takıldı gözü. İşte o an ağzındaki sigarayı atıp ayağa fırladı, ardından masayı devirdi. Ve karşısına çıkan ilk duvara tüm gücüyle kafa attı.
Ambulansın sesini duyuyordu, çok yavaş açtı gözlerini ve sessizce karardı geriye kalan hayatı…