3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
883
Okunma

4822 sayılı kanun ile değişik4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (Kabul Tarihi: 06.03.2003) mucibince tüm tüketiciler yasal prosedürüne (izlek) uygun biçimde haklarını aramalıdır. Şunu hep aklımızda tutalım ki hiçbir zaman hak verilmez ancak alınabilir, alınır; kısaca alınmalıdır.
Valilik ve kaymakamlıklarda bulunan Tüketici Hakem Heyeti ile illerdeki Tüketici Hakları Derneği hak arayışında mutlak temasa geçilmesi gereken birimlerdir. Bundan önce ise tüketicinin mağdur edildiği kurum ya da kuruluşa bir dilekçe ile başvurulmalı ve dilekçeye verilen yanıtla birlikte Hakem Heyeti ve/veya Tüketici Derneği ile temas kurulmalıdır.
ELEKTRİKTE KK BEDELİ
Elektrik faturalarında KK (Kayıp-Kaçak) Bedeli adı altında alınan paralara vatandaşın tepkisi hala sıcaklığını korumaktadır çünkü o haksız kesintiler faturalarda başka kalem başlıklara yansıtılmakta ve adeta KK Bedeli artık alınmıyormuş gibi bir imaj yaratılmaktadır. Buna hukukta tereyağından kıl çekercesine uygulanan ‘hak gasbı’ denir.
ATM’DEN HIZLI PARA ÇEKME ÜCRETİ
Kredi kartı aidatı, hesap kullanım ücreti, … gibi birçok işlem adı altında tüketiciden komisyon almanın yolunu arayan bankalar, şimdi de "hızlı para çekme ücreti" adı altında vatandaştan para kesmeye başlamış! (Haber: Mynet Finans, 16.04.2013)
ATM’den çekilen para karşılığında bankanın yaptığı/yapacağı kesintiye Tüketici Hakem Heyeti’ne müracaat ederek itirazda bulunulmalıdır.
Tüketici ile banka arasında yapılan sözleşmede ’Hızlı Para Kullanma’ adı altında bir ibare bulunmadığı için bankamatikten çekilen paradan alınan meblağın (tutar) yasal faiziyle birlikte tüketiciye iadesine karar verilir.
Bankalar normal tüketici kredilerinden fazla bir şekilde faizini alabilmekte ve hatta maaş hesaplarındaki paraları bile repo yaparak kazanç sağlayabilmekteyken, ayrıca hızlı para ücreti adı altında komik bedellerle mudiden para alınmasının anlamı yoktur.
PTT’YE İŞLEM ÜCRETİ TEPKİSİ
Bankalardan sonra PTT’de işlem ücreti modasına uydu! PTT Genel Müdürlüğü şubelerinde 1 Ocak 2013’ten itibaren işlem ücreti alınmaya başlanması üzerine vatandaşlardan çok sayıda şikâyet gelmektedir. (Haber: Hürriyet Ekonomi, 13.04.2013)
Borcunu ödeyen tüketiciden işlem ücreti alınması hukuka ve kamu yararına aykırıdır. Tüketici haklarına aykırı olan bu ücretlerin kesinlikle alınmaması gerekir. İşin acı tarafı ise kamu kurumlarının da ücret almaya başlamasıdır.
Fatura başına yapılan 1 (bir) liralık kesinti az gibi gözükse de ayda 6 (altı) fatura ödeyen bir ailenin yıllık işlem ücretinin 72 (yetmiş iki) liraya yaklaşmakta olup, bu kabul edilemez bir durumdur.
Tüketicilerin yapması gereken ilk iş haksız kesintiyi yapan kurum ya da kuruluşa bir dilekçe ile başvurmak olmalıdır. Geri ödeme yapılmaması halinde tüketici sorunları hakem heyetlerine müracaat etmekten kaçınmamak gerekir.
Yinelemekte yarar gördüğüm hususu vurgulamak isterim ki hak verilmez ancak alınabilir, alınır; kısaca alınmalıdır.
Esen kalınız…
18.04.2013