sıcacık bir yaz günüydü,

ikindi vaktinde demini iyice almış güneş,
rüzgarla oynaşan kiraz ağacı yaprakları arasından göz kırpıyordu,
Şulenin bacaklarına,,

Şule,,köyün en güzel kızı,,çünkü Ahmetle değil benimle oynuyor :)

kumda oynuyoruz,,kum derken sahilde falan değil,,inşaat için evin arkasına oyun oynayacak kadar kifayette bir kum yığını,,

ikimiz karşılıklı bağdaş kurup,,üzerimize yığıyoruz kumu,,kum sıcak ve giderek ağırlaşıyor hacmi,,

ilk kez pipimin sertleştiğini hissediyorum,,ılık ılık karıncalaştığını,,giderek kendimi,benliğimi ve her şeyimi orada hissetmek gibiydi,,biri neredesin dese buradayım diyecek kadar pervasızlaşıyordu içim,,

Şuleye baktım,,onda pipi yok biliyorum ama bir kaç kez kaçamak bakış dışında öyle ele avuca gelecek kadar dokunmuşluğum,,bilmişliğim yok ne yazık ki,

ne hissediyordu acaba,,o da aynı şeyleri hissediyor olabilir mi diye iç geçirdim,,ama soramazdım,,bilemezdim de,,hem nasıl sorulabilir ki böyle bir şey,,Şuleeee desemmm,,hisseder mi acaba içindeki o adını koyamadığım,,tadını bilemediğim şeyi,,

derkennn,,kumu temizlemeye geldi sıra,,Şulenin bacaklarına düşen güneşin sıcaklığına, kumu temizlemeyi kamufle ederek dokundum bir süre,,ilk kez okşamanın hazzını alıyorum,,nefesim sıklaşıyor,,Şule,,anlıyor sanki,,biraz heyecanlı,,biraz aceleci tavırla ’anneme gidiyorum’ diye toparlıyor kendini,,

ikimizin birden yanağını kaplıyor en utangaç pembe,,ben,,henüz kumdan arınamadım,,arınamam da çünkü bakışıyla yakalanmak var işin ucunda,,hem de o halde,,

dayanamıyorum,,zıvanadan çıktığım ilk an,,kolundan tutup annelerimizden izin almayı teklif ediyorum,,ki izin aldık mı her şey mübah nasılsa,,

el ele tutuşup eve giriyoruz,,sözü ben alıyorum tabii,,

utana sıkıla söylüyorum derdimi,,

sonra,,, :)))