Yazar: Celal ÇALIK
Sayfa Sayısı: 192
Dili: Türkçe
Yayınevi: Mola Kitap
‘Celal ÇALIK’ imzalı Naziler İstanbul’da romanı Mola yayınlarından çıktı. Romanda; Reinhard, annesi Ema, kardeşi Eva ve dayısı Leonard’la birlikte sakin bir yaşam sürerken İkinci Dünya Savaşına çağırılmasıyla bu sükûnet son bulur.

Reinhard, 3 Mart 1941 günü Hamburg’daki karargâhına teslim olur. Reinhard’ın zorlu yolculuğu Macaristandaki Haifa Birliği’ne katılıncaya kadar devam eder. Haifa Birliği’nin rotası Macaristan, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan da son bulur.

Haifa Birliği, bir gece Yunanistan askerlerine karşı saldırıya geçer ve başarılı olur. Aradan çok zaman geçmeden ikinci saldırısını yapan Haifa Birliği, bu defa aynı başarıyı gösteremez ve tabana kuvvet kaçmaya başlar. Kaçarken birçok asker telef olur. Bunların arasında Reinhard’ın arkadaşı Alfons da vardır. Alfons, ölmeden önce Reinhard da karısının fotoğrafını verir ve oğlu ile karısını bulup onlara sahip çıkmasını ister. Reinhard, Alfons’a, ailesine sahip çıkacağına dair söz verir.

Yunan saldırısından kaçan Haifa Birliği, Meriç Nehrini geçerek Türk askerlerine teslim olurken, Reinhard, tam tersi istikamette bütün gece durmaksızın yol alır. Aç ve susuzdur. Köylere doğru koşar adım yürürken birkaç adamın bir adama saldırdığını, onurunu inciten hakaretler ettiğini görür. Daha fazla tahammül edemez ve eşkıya takımına tüfeği ile ateş ederek onları etkisiz duruma getirir ama kendisi de yara almıştır. Hayatını kurtardığı adam, Tekirdağ’ın Malkara ilçesine bağlı Çukur Köyün hem ağası hem de muhtarı olan Kazım Ağa’dan başkası değildir.

Kazım Ağa, yaralı Reinhard’ı, heybe gibi atına atarak köyüne götürüp evine alır ve her türlü tedavisini yaptırır. Reinhard, bu köyde geçirdiği vakit içersinde Türklerin misafirperverliğine, gelenek ve göreneklerine tanık olur.

Yazar burada öyle ince ayrıntılara girmiş ki, evlere açılan kedi deliklerini bile gözden kaçırmamış. Yörenin yemek kültüründen eğlence kültürüne değin birçok ayrıntıyı yazmış.

Reinhard’ın günleri huzur içinde geçerken bir de sevdası olur. En saf, en güzel aşkını bu köyde yaşar. Daha sonra Kazım Ağa tarafından birliğine teslim edilir.
Yazar, ikinci dünya savaşının kimler tarafından çıkarıldığını ve ülkemizin bu savaşın nasıl dışında kaldığını tarihleriyle büyük bir araştırma sonucu kaleme almış.
Savaş bittiğinde, geride kalan kan, gözyaşı, onca öksüz çocuk ve sakat insanları gözler önüne sermiştir.

Okunmaya değer bir kitap. Akıcı, akılcı, gerçekçi bir kurgu…

Teşekkürler Celal ÇALIK.




Emine UYSAL /14/04/2013