Kasiyerdeki hıyar bana denk düşmüştü.Kötürüm bir tipi vardı,işini isteksiz yapıyordu ve uyuşuktu.

-Beyefendi,sipaaarişiniz nedir ?
-2 tane Chai Tea Latte ve Berliner istiyorum.
-Adınız ?
-Ad mı ? Niye ad veriyorum ki,beni nüfusuma mı alcaksın,kardeşim ?
-Hayır beyefendi,kahveniz hazır olunca ben sizi çağıracağım; o yüzden istiyorum.
-Ben kahve istemedim,bayım.Ben,Chai Tea Latte istedim.
-…
-Beyefendi,isminiz ?
-Xenon,ismim Xenon.
-Beyefendi,lütfen benle dalga geçmeyin.Burda,işimizi yapıyoruz ve bekleyen müşteriler var.
-Ya,sende amma uzattın kardeşim ha ! Benim ismim bu,yaz oraya Xenon !
- X-E-N-O-N
-Haa şöyle işte…Aferin,adam oluyorsun.
-Ben sizi çağıracağım,beyefendi.Oturabilirsiniz.

Xenon’a olanları anlattım,gülüp gülmeme arasında kararsız kaldı.Xenon bu.Sağ solu hiç belli olmaz.
-Benim ismimi niye veriyorsun manyak ?
-Lan oğlum,benim ismim özel öyle herkese vermem.
-Vayyyy ! Adam laf da koyuyor.
-Ne sandın,oğlum.
-Chaiden sonra…Anladın sen.
Birkaç dakika geçtikten sonra Sör Kötürüm XENON BEY diyerek beni çağırdı.Chai’leri verişi bile salakçaydı ve intikam alacasına veriyordu.

Neyse işte,masaya oturdum.Alman donutu denilen Berliner’i büyük bir zevkle yiyor,Chai’yi de ağzım yana yana içiyordum Xenon’la beraber.

Xenon her zamanki gibi peşinden atlı koşturur gibi Berliner’i yiyordu.En sonunda boğazında kaldı.
-Hayvan ! Yavaş ye biraz,sonra hem doymuyorsun hem de boğazında kalıyor.
-Ya adamı hasta etme sen dostum.İstediğim gibi yerim,sanane.
-Tamam ya sana bir şey söyleyen de kabahat.

Bir dakika,bir dakika…Ben niye gelmiştim buraya Xenon’la ? Berliner yemek için mi ? Tabii ki hayır,ben buraya frambuazlı cheesecake ile beraber nostaljı yapmaya gelmiştim.