Cesaret, kaderine küsmüş mutluluğun peşinden koşarken tüm yıldırıcı ve yok edici faktörlere rağmen mükâfatını alacağına inanarak hayatla çarpışmaya devam ettiren güç ve bakış açısıdır.Korkmamaktır her şeyden önce, dertlerin üstüne yürümek ve utanmamaktır yaptıklarından eğer ki bir masumun tek bir damla gözyaşının ahına sebep olmamışsa olup biten.Unutmamaktır iyiyi ve kötüyü, hayatında yer almış geridekilerle muhtemelleri geniş bir yarıçapla öteye sallamış mutluluğu ve acıyı asla silmemektir.Cesaret terketmemektir anılarını,içini acıtanları ve sevinçlerini. Annenin öğüdünü, düştüğünde elini uzatan dostunu ve eğer şanslı isen sana sabırla ve derin bir sevgiyle bakan bir çift gözü... Cesaret vazgeçmemektir inandıklarından ve amaçlarından.Lâkin bir zamanlar sen olduğundan çok daha zayıfken sana inanmış olanları ezip geçmemektir hayatını doldurduktan sonra, bahanelere sığınıp onları kenara itmemektir yani ayırt etmeyi bilmektir bir yerde geçici ve de kalıcı olanı..
Cesaret susmaktır evet susmaktır, yeri geldiğinde kabullenmeyi de bilmek ve saygı duymaktır ki bu cesaretin hayata karşı verdiği en büyük sınavdır.Zira cesaret acılardan ve de risklerden korkmamaktır,bahaneleri devirmek, yapamam olamam dememek pes etmemektir.. Cesaret vicdandır vicdan da dile getirmediğin hayat düğümlerinin kitabıdır ki bu düğümleri çözebilmek cesarettir....

Cesaret yüreğinin diğer kıyısında seni bekleyene doğru çevirebilmektir tüm rüzgârları, yelkenleri sonuna dek açıp ona varabilmektir -her şeye rağmen-

Eğer inancını yorgunluğuna bırakmış,korkularından bir perde yaratmış ve o perdeleri kapatmış,dertleri uykuya terketmiş düşünmemek uğruna gözyaşı sırtlanmış, acıyı ve mutluluğu çarpıtıp aklından silmiş,sözleri ve seni sabırla inatla bekleyen gözleri, yükseldikçe alçaklardan gölgeni terketmiş,bahaneleri sırtına kaftan etmiş, acıları da kaftanın ardında bırakmış, çoktan pes etmiş,vicdanını susturmuş ve yüreğinin öteki kıyısına bir kulaç bile atmamışsan....

Korkaksın ve değmeyecek yaşadığına...
Ve son bir şans ki cesaret anlamaktır elindekileri...
"Anlayana " .
Ece İslâmoğlu