Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Hüsnü Sönmezer
Hüsnü Sönmezer

OSMANLI GÖL'Ü

Yorum

OSMANLI GÖL'Ü

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

639

Okunma

OSMANLI GÖL'Ü

OSMANLI GÖL'Ü


OSMANLI GÖL’Ü
Hep düşünmüşümdür Atalarımız Akdeniz i göl haline getirirlerken acaba ne gibi mücadeleler etmişlerdir diye. Ne kadar savaş yapmışlardır? Ne kadar şehit vermişlerdir? Ne kadar para Harcamışlardır? Birde ne kadar zaman? Bütün bunları hesaplarsak sanıyorum hepsinin bileşkesi bir hayli uzun ve büyük olacak. Birde sakat gaziler. Onlarda yarı sakat yarım adam konumunda bir kenarda. Üretimden uzak. Ailelerine yük ve ömürlerinin sonuna kadar noksan uzuvlarla yaşamaya mahkum.
Elbet onlar bakılmaya değerler.Çünkü o göl onların ve şehitlerin sayesinde meydana getirildi ve kazanıldı. Ama yine de acaba devlet o dönemlerde o insanlara gerekli yardımları yapabildi mi bilemiyoruz. Yine de o göl meydana getirilirken pek çok bedelin ödendiğinin bilincindeyiz ve biliyoruz.
Sonuçta fethedilen yerlerden gelen ganimetler belki yaraları sarmaya yetiyordu ilk başlarda ama zamanla ülke iyi yönetilmeyince alınan yerlerin hepsi birer, birer terk edilerek geriye çekile, çekile ancak Atatürk ün sayesinde Anadolu’da bu günkü yurdumuzda kalabilmemiz,sanırım Atatürk ü çok sevmemiz için yeterli sebeptir.
İşte hep bunu düşünmüşümdür neden, neden. Ben tarihçi değilim ama tarihçilerin söylediklerine göre, bu kadar yeri savaşarak aldıktan sonra hepsini ya hibe ederek ya rehin bırakarak yada “biz yönetemiyoruz siz yönetin bizim yerimize” deyip te Kıbrıs gibi İngilizlere ödünç vererek. Terk edip çıkmışık. Şimdi de başımıza problem olan bu güzel adayı o zamanlar gözden çıkarmışık.Anlamak mümkün değil savaşır yenilirsiniz çekilirsiniz.Yada kaybeder dönersiniz.Ama en anlayamadığım şey neden ödünç verirsiniz bilemiyorum.
İngilizler ta Afrika nın en ücra köşelerinde, Hindistan da işgal ettikleri yerleri hem sömürüp hem de başlarına koydukları bir vali ile yönetirken biz neden becerememişik diye düşünüp durmuşumdur hep.
Ama cevap çok kolay.
Basiret ve yönetim yeteneğini kullanmayınca böyle oluyor işte.
Yada zevk ve sefaya dalınca sanırım.
İslamiyet dört kadına izin veriyor diye erkek egemen bir toplum kurup böbürlenirken, padişahlarımız saraylarında yüzlerce kadınla haremler kurarlarsa,her gece bir değişik kadını koyunlarına alırlarsa.Devletin işlerini yürütmeleri yerine kuvvet macunları hazırlatıp haremleriyle oynaşmayı düşünürlerse, Saraylarında cariyelere onlarca beşik sallatırlarsa, elbette savaşarak alınan bu yerler birer ,birer elden çıkar.
Ama üzüntüm sadece bu değil birde dün bizim yönettiklerimizin bu gün karşımıza geç erek böbürlenmeleri. “AB” yolunda bizin hakkımızda oy sahibi olmaları. En çok da buna içerliyorum biliyor musunuz?
Atalarımızın çoğu ile gurur duyuyoruz elbet ama birazda yanlışlıklarını eleştirme hakkımız olmalı diye düşünüyorum.
Akdeniz i Osmanlı gölü haline getiren padişahlarımıza büyük saygı duyuyoruz ve onlarla iftihar ediyor,onları saygıyla selamlıyoruz.
Ancak oralardan çekilen basiretsiz padişahlarımızı da eleştirmeden geçmemeliyiz diye düşünüyorum.
Göl haline getirilmiş bir Akdeniz sonunda Anadolu nun küçük bir parçasına çekilerek bırakılmamalıydı.
Ne dersiniz?
Kanuniden sonraki padişahlar ataları gibi olamamışlar mı acaba.
Yada biz Osmanlıyı kurup yükselten Atalarımız gibi olmayı istememiş miyiz ki?
Hala üzerimize oynanan oyunları görmemezlikten mi geliyoruz yoksa?
Bilmem ki ne dersiniz?

Hüsnü Sönmezer 07.mart.2013
www.bodrumzeushaber.com
gazetesinde yayınlanmıştır

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Osmanlı göl'ü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Osmanlı göl'ü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
OSMANLI GÖL'Ü yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL