Aynı ahırı paylaşan öküzler ve eşek arasında yaşanan bir hikâyeyi rahmetli babam şöyle anlatırdı:
Çift sürerken çok yorulan bir öküz geceleri sabahlara kadar inil inil inlermiş. Bu durumdan rahatsız olan eşek sabahlara kadar uyuyamazmış. Eşek bir gün öküze‘’Ula öküz! Sabahlara kadar inil inil inliyorsun. Ne oluyor da sabahlara kadar inildiyorsun sen?’’ demiş. Öküz;’’Ah ah eşek !! Benim başıma gelenler senin başına gelse sende benim gibi inil inil inlersin.’’ demiş. Eşek;’’Hayırdır öküz kardeş ne geldi başına?’’ demiş. Öküz;’’Ne gelecek!
Akşama kadar çayır söküyoruz. Dayanacak halim kalmadı.Geri kaldığım zaman kıçıma mıdıl yiyorum. Canıma tak etti. O yüzden gece inil inil inliyorum.’’ demiş. Eşek;’’Öküz kardeş ondan kolay ne var. Sabah sahip geldiğinde hasta numarası yap,o gün işe gitmez dinlenirsin.’’ demiş.
Öküzlerin sahibi sabah bir gelmiş. Bakmış ki öküzün bir tanesi yere serilmiş tıs tıs edip duruyor. Hemen seslenmiş hanımına. ‘’Öküzün birisi hasta olmuş. Öbür öküzün yanına eşeği alalım da çiftimiz yarım kalmasın.’’ demiş. Eşek durduğu yerde başına iş bulmuş. Akşama bitmiş tükenmiş halde ahıra gelmiş. Öküz ;’’Nasıl geçti günün?’’ diye sormuş. Eşek ;’’çok güzeldi. Ne kadar çayır çimen varsa sürdük sürülecek yer kalmadı.’’ demiş. Öküz ;’’bu arada eşek kardeş benim hakkımda ne konuştular?’’ diye sorunca eşeğin aklına bir fikir gelmiş. ‘’Vallahi bir ara fıs fıs edip dururlardı. Bu gece de bakalım da öküz iyileşmezse kasaba haber verelim deyip dururlardı.’’ demiş. Bunu duyan öküz sabah sahibi ahıra girince bööö, bööö deyip eşinip dururmuş. Adam bu duruma çok sevinmiş ve böylece eşek işe gitmekten öküz de kasaba gitmekten kurtulmuş.