4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1127
Okunma


9.BÖLÜM
Tuğba biraz gergin uyanmıştı , akşam kardeşi Bahadır sahip olduğu marina barda mini konser verecekti dostlarına. O ve nişanlısı Melek hepsi orada olacaklardı , Melek ne kadar kızsa da Tuğba onu ikna etmişti Melek te; gece gelecekti ve Kerimi görmezden gelecekti, öyle karar vermişti.
Ama Tuğba neden bu kadar gergindi bilemiyordu, Muratla birkaç ay sonra evleniyorlardı harika bir aileye gelin gidecekti kendi annesi babası küçükken trafik kazasında ölmüş o ve kardeşini amcası Ömer büyütmüştü , adam sırf bunun için evlilik bile yapmamıştı şirketin halen başındaydı.ikisi de onun çocuğuydu adamıştı adam kendini .
Murat aşıktı Tuğbaya ama kızın içinde bir rahatsızlık ve tedirginlik vardı nedenini kestiremiyordu.
Çok sık küserlerdi , küçük ayrılıklar yaşarlardı ,Tuğba çok derinlerde ve hayallerdeydi hep, beklentileri de ona göre olurdu Murat ı yok yere üzdüğü çok olmuştu, her defasında Murat gelmişti ayağına.
Sabah koşusuna çıktı Tuğba bir yandan da düşünüyordu geldikleri noktayı yaşamı nasıl büyüdüklerini Bahadırı ve uzun zamandır bahsettiği kız arkadaşını , Hülya dedi kendi kendine şu modacı kız seviyor mu acaba kardeşi onu.
Saate baktı ancak hazırlanırım dedi önce Melekle buluşacaklardı , Emine kalfa çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı, ama Tuğba her zamanki gibi diyet de olduğundan Emine anneyi kızdırmıştı , kadın ;
yavrum benim neyine bu diyet, çok güzelsin sen
,olmaz anneciğim ölçülerimi korumalıyım dedi öptü yanaklarından bu tonton kadını.
evleri Beylerbeyinin en güzel sahilindeydi güllerin kokusuyla uyanırdı her sabah Bahadırla bu büyük bahçede kaç kere köşe kapmaca saklambaç oynamışlardı, gözyaşları ve kahkahalar , burası.. onların anılarının bir sandığıydı o yüzden evlendiğinde bile bu büyük yalıda yaşamak istiyordu , kaç kere Murat a bu çocuksu hayalini anlatmıştı.
Muratsa ailesine çok düşkündü, her şeyi onların istediği gibi yapmak istiyordu.
Düşündü Tuğba, hayat bizi nereye götürecek ,Melekle randevulaştığı yere çoktan gelmişti arkadaşı onu bekliyordu hemen gülümsedi ;
selam Meleğim , dedi.
Melek dalgındı , gece onda ..kaus yaratıyordu .,Tuğbanın sesiyle rahatladı,alışverişe çıkıp kafalarını dağıtacak gece hep beraber buluşacaklardı.
Hülya son defilenin provalarına kaptırmıştı kendini , bir hafta sonra büyük defile vardı ,son günlerdeki huzursuzluğunu bu hazırlıkla atmaya çalışıyordu, 27 yaşında esmer güzeli bir bayandı, Bahadır okuldan beri dostuydu , ama çoğu zaman onla sevgili olma noktasına gelmiş , fakat geri dönmüşlerdi, oysaki Bahadır ona çok yakındı , gece kız kardeşiyle tanıştıracaktı onu.
Gülümsedi genç kadın, yorgunluk atarım gece dedi.
Herkes bir yerlerde geceye yürüyordu her evin lambası vardı.
Kimi lamba sönüktü,oda karanlık kalıyordu
siyah ödünç vermişti beyaza, beyaz kanmıştı yalanlara
kenarda pembe vardı çoktan moru yakalamıştı
gözyaşlarının tuzu yoktu kokusu vardı mutluluk delik deşik
perşembe son ziyaretini tamamlamıştı
begonyalar baharlara göçmüş kokmayı unutmuştu.
Yalnızlık susuz acımtırak bir rakıydı.
Sarhoşluk tutuklu , pencere kırık,;
keman ise sessiz kalmıştı.
Asya dergiden arkadaşı Ezgiyle sohbet ediyordu, Ezgi çalıştığı yerdeki en yakın arkadaşıydı,aynı zamanda Ezginin eşi Demirin , iş dolayısiyla arkadaşıydı.
Ayrılmanı istemiyorum , dedi Ezgi.
daha dün Hanife ye söyledim, bu davayı bu kadar çabuk bitirmesin , barışabilirsiniz.
Hanife Ezginin kız kardeşi ve iyi bir avukattı.
Ezgi evlenmeden önce podyumların aranılan mankenlerinden olmuştu , fakat eşi evlendikten sonra ona bunu yasaklamıştı.
Hanife de çok güzel bir kadındı , fakat aradığını henüz bulamamıştı.
Ayrılacağım dedi Asya,
Demir beni çoktan unuttu , hissediyorum bunu.. o halen ipekle , gözlerinde o parıltıyı görüyorum.
Ezgi çok üzülüyordu Asya ya , barışmaları için kocasını bile araya sokmuştu , fakat Hanife ayrılmalarına sebep olacaktı.
Lakin sadece işini yapacak ve arkadaşının haklarını savunacaktı.
Asya boğuluyorum Ezgi dedi çok sıkılıyorum ve çok yalnız hissediyorum,
sobe ! dedi genç kadın,
bak şimdi az önce telefon geldi marinanın açılışı var , Kadir bizi hepimizi eğlenmeye götürecek akşama dadıyı ayarla Baran için .
A şekerim birazda süslen, saçlarını yaptır , kendine gel , bu ayrılık iyice kendini salmana sebep oldu.
Kızardı Asya ; çok alışık değildi kendini göstermeye o olduğu gibi olmak istiyordu,ezgi sarışın, saçları beline kadar incecik ve çok havalı bir kadındı, arkadaşınında biraz süslü olmasını istiyordu.
Bu hayat ne kadar tesadüflerle doluydu ve yaşam hepsini aynı sahile çekiyordu.
Kalemlerin bile derdi vardı, sahilin aşkı olduğu gibi.
Acıya tören lazımdı,hicran çakmağını yeni yakacaktı.
Hatice Nilüfer Dirilen