İyi ve Kötü

Dünya yaratıldığından bu güne kadar, değişmeyen iki kavram var. ‘İYİ’ ve ‘KÖTÜ’ . İnsanlar bu ikisi arasında kendi yerlerini, makamlarını ve hayat standartlarını belirliyorlar.

Kavgalar, savaşlar, düğünler ve dernekler hep bu iki kavram etrafında oluşuyor. İyi ve Kötü….

‘Onlar kötü adamlar oğlum dikkat et, İyi bir çocuğa benziyor hanım, Hakkımda kötü düşündüğü için sevmem pek onu’ gibi sözleri biz söylüyoruz. Demek ki iyilerle kötüler arasında yaşıyoruz. O zaman ya iyiyiz ya da kötü. İşte bu tasnifi de pekala kendimiz yapabiliriz. Kim olursa olsun taraf olmak zorundadır. Çünkü bize göre kötü olan karşımızdakine göre iyidir. Peki işler böyle karışmaz mı?. Karışır gibi görünse de aslında her şey net, berrak, açık ve seçik. Yeter ki biz tarafımızı bilelim ama aynı netlikte, aynı berraklıkta, aynı açıklık ve seçiklikte. İşler çözülür gider.

İyilik kişi ve yere göre değişmez, ancak fiiller değişir. Yani kimi şöyle kimi böyle iyilik yapar ama her zaman yapmalı. İyilikte olsa her işin devamlı olanı makbuldür. Bunun gibi şu sıralar herkes vatansever, bayraksever şu sever bu sever kesildiler. Ama tarafı belli, açık, seçik, berrak ve net olanlar, malum olaylardan önce de vatansever, bayraksever ve insansever idiler. Onların fikirleri değişmedi, destek ise zaten veriyorlardı şimdi birazdaha veriyorlar, içleri yanıyordu, şimdi daha fazla yanıyor. Onlar değişmedi çünkü onlar hep aynı tarafta idiler. Onların şehitleri de gazileri de aynı taraftalar ve hep aynı tarafta kalacaklar.

Ne mutlu tarafı belli olup, hep aynı tarafa bakanlara, değişmeyi yok olmak kabul edip, tavizsiz yaşayanlara.