Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Or
Orhan Eren UNCU

Dokunmatik Çocuklar Görsel Bizler

Yorum

Dokunmatik Çocuklar Görsel Bizler

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

783

Okunma

Dokunmatik Çocuklar Görsel Bizler

Öğleden sonraki zaman,

Uzun zamandır takıntılarıma kulak asmıyor yazmamaya adeta direniyorum. Oysaki bu durum benim için can sıkıcı bir durum.

Epeyce oldu bir arkadaşımla sohbet ederken daha önce dikkat etmediğim bir olayın aslında biz ve çocuklarımız için ne kadar da önemli olduğunu gördüm.

Bizler çocuklarımızın daha iyi bir durumda olmaları için neler neler yapmıyoruz ki! Fakat bunu acaba doğru olarak yapabiliyormuyuz? Yoksa anadan babadan gördüklerimizle çocuklarımızı yetiştirmeyemi çalışıyoruz.? Elbette ki öyle yapıyoruz her ailenin kendi doğruları var. Benim ailemin ve sizlerin de ailesin olduğu gibi ha burada bir mahsur varmı? Elbette yok yalnız…

Yaşanılan zaman, yaşadıklarımız, yaşattıklarımız.

Bizler ebebeyinler geçen zaman, gelişen teknoloji, araştırmalarını daha yakından takip etmeliyiz. Mutlaka bunun yararınıda bizler göreceğiz.

Arkadaşınla çocuklar hakkında konuşurken benim çocuk “dokunmatik” dedi. Ben kocaman bir “hıı” ve “o ne ki!” Benimki hala çocuk demek istedim ama konuşmanın sonunu beklemeye karar verdim.
Arkadaşım anlatmaya başladı insanlar yani bizler çocuklar yani bizim canavarlar hal ve davranış olarak ayrılıyormuşuz bir birimizden, ben bu duruma huy diyorum. Bir çok bölüm varmış fakat bana sadece ikisi daha çok ilginç geldi. “dokunmatik” ve “görsellik” bu durum bizde de var. Fazla uzatmadan anlatmaya çalışayım…

Bizler paramız olduğunda genelde rahatsız olur bunu en kısa zaman içinde harcayıp daha sonra oturup kara kara düşünenleriz. Bizim için daha az öneme sahip olanları hemen il fırsatda alırız daha sonra asıl öncelikli olan ve almamamız gerekenleri nasıl alırızların hayalini yaşayan bir toplum olduğumuz için en azından ben öyle yapıyorum. Kesinlikle değiştirilmesi gereken bir hal, durum, huy olarak kabul ediyorum…ama uygulayamıyorum…neyse,

Diyelim ki paramız var alış verişe çıktınız diyelim,
Alışverişinizi nasıl yaparsınız?

Ben, bir gömlek almayı düşünüyorsam eğer mutlaka daha önce gördüğüm bir modeli alırım, daha önceden belirlemişimdir şartların olgunlaşmasını bekliyorumdur. Sonra ilk fırsatta gider alırım. Çünkü ben onu kendime yakıştırmışımdır. Bu duruma “Görsellik” diyelim.
Bir diğer kişi ve ya kişiler alışverişe çıktığın da alacağı gömleği bir den fazla sayıda giyerek çıkartarak adeta gömleği keşfederler oysaki gömlek veya her hangi bir tekstil ürünü bir kere yıkandıktan sonra hiçbir zaman ilk alındığı haline dönmeyecektir. Hatta bununla da kalmayıp aynı gömleği ayrı ayrı mağzalarda tekrar tekrar deneyebilirler sonuçta yine aynı gömleği alırlar…
Burada dikkat edilmesi gerekilen durum iki tarafında gömleği aldığıdır. Her iki tarafında bu durumdan gayet mutlu olduğudur.
Peki, sorun ne?
Aslında buna sorun da dememeli, bir yaşam şekli doğuştan gelen eğer bizler bunu bilinçli bir şekilde daha önceden tesbit edebilirsek eğer sevgili çocuklarımızı daha bilinçli bir şekilde yönlendirebilme ihtimalidir.
Bizler çocuklarımızın hep güncel ve çok para kazandıran işlerde başarılı olmasını isteriz..Doktor, Avukat, Yazar, Futbolcu vb. gibi iyi derece para kazansınlar diye hırplarız kendimizi bunun altında emeklilik günlerimize bir yatırım olarak düşünür bu durumun bize döneceğini de düşünürüz…Yoksa Sevgili annem neden çırt pırt oğlum mühendis olcak, yok yok Doktor olacak diye kendini avutsun ki…bu sıralar bana bu söylediklerini hatırlıyorsa acayip bir şekilde hayal kırıklığına uğruyordur canım benim…
Elbette olayın iç yüzü de öyle değil, her insanın bir sınırı yapacağı bir işi var ve bu iş istediği bir şey olmalı.
Diyelim ki!
Matematik derslerine yatkın olmayan biri ilerde bir matematik dehası olabilirmi? Hiç sanmıyorum. Veya ressamlığı meslek edinmek isteyen ve bu eğilimde olan bir kişi yani temelde görsellik dürtüleri doğuştan var olan kimileri kabiliyet de diyebilir…bir kimyager veya benzer bir iş kolunda istenilen gibi başarı elde edebilir mi? Peki normal hayatında bu konudan ne kadar haz alarak mutlu olarak yaşayabilir. Bir tarafın da kimyagersin ama aslında şarkı söylemek istiyorsun…bir de günümüz şartlarını düşünürsek mutlaka yapanlar vardır elimizdeki parmakların bir kaçı kadar.
Fakat biz çocuklarımızı iyi derece de gözlemlersek ve onun sevdiği, kabiliyitinin olduğu bir alana yönlendirebilirsek hem başarlı hemde mutlu bir hayat vermiş olmazmıyız?…
Tabi benim ki bir düşünce bir paylaşım daha bilgili deneyimli ağabeylerimiz hocalarımız vardır bu konuda fakat onlarda bu konuları ne derece de halk seviyesine indirip anlatıyordur tartışılır…veyahut şimdilerde rehberlik denilen bir uygulama var ne kadar başarılı bir şekilde yapılıyordur….tartışılır…

Ben bu durumu arkadaşımla konuştuktan sonra tabi ki “dokunmatik” ve “görsellik” arasında bir dolandım. Hemen bir denek gerekiyordu hemen yan yan sevgili oğluma yanaştım.. şimdi uygulama zamanı diye düşünerek hemen şu bilindik abur cuburların satıldığı büyük marketlere daldım benim oğlan önde ben arkada tabiî ki ben daha önce düşünmediğim için bu gezi bana çok eylenceli geldi..
Oğlum dolaşmaya başladı daha önceleri ben markette alacağım ürünler belli olduğu için alıp çıkmıştım ama bu gün farklı olduğu için her şeyi yavaştan alarak takibe devam ettim bu arada benim oğlanın dokunmatik olduğuna karar verdim eyvah dedim benim oğlan annesine benziyor…Ne almak istiyor ise hepsini eline alarak inceledi hatta bazı ürünler de aynı ürünü birkaç paket değiştirerek yaptı oysaki aynı üründü.
Tabiî ki sevgili deneğimi ödüllendirmeye karar verdim bir oyuncak alabileceğini söyledim istemem yan cebime koy misali bakıştan sonra daldı oyuncak reyonuna ben müdahale etmedim ama tahminlerim beni yanıltmamıştı ben olsam araba benzeri bir oyuncak düşünürdüm o ise büyüteç mikroskop ve benzeri karışık oyuncaklara yöneldir..ve bir oyuncak mikroskop aldı..bu arada tüm oyuncaklara dokunmayı ve incelemeyi de yaptı.
Benim merakım ve arkadaşlarımın anlattıkları beni buralara kadar getirdi. Zaman beni yanıltırmı bilinmez ama ben oğlumu o alana doğru yönlendireceğim geriside kendisine kalmış. Şu anda dersleri soysaller biraz düşük ama matematik ve fen dersleri daha iyi olduğu gözüküyor.
Ben yaşım gereği ve eski zamanların karmaşasından olsa gerek yönlendirilmedim bir çok iş değiştirdim ve şu anda görselliği yüksek bir işte çalışıyorum ve bu iş’te de başarılı olduğumu düşünüyorum.
Sevgiler…19.03.2008
[email protected]

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dokunmatik çocuklar görsel bizler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dokunmatik çocuklar görsel bizler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dokunmatik Çocuklar Görsel Bizler yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL