Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)

İksir

Yorum

İksir

15

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

3781

Okunma

Okuduğunuz yazı 23.3.2013 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
İksir

İksir



Güllü; elli beş yaşında, esmer, uzun boylu, iri yarı bir kadındı. Ömrünün yarısını bir fabrikada yemek yaparak geçirmesine rağmen, hâlâ işi bırakıp gidememişti. Hayat şartları deyin, can sıkıntısı deyin, ne derseniz deyin… Gerçek olan bir şey vardı ve Güllü, bütün olumsuzlukları görmezden gelerek işini yapmaya çalışıyordu.

O gün öğlen yemeğini yemek için, elini yıkayan soluğu mutfakta almıştı. Güllü, eline kepçesini alıp, gelenlere yemek vermeye başlamıştı. İşçilerin arasında, Hatice diye biri vardı ki, demeyin gitsin... Aldığı her yemeği, didik didik deşeler, içersinden mutlaka bir şeyler bulup çıkarır ve yemeği bırakıp çay-ekmeğe talim ederdi. O gün yine, pirinç pilavını didikleyip, içersinde (güya sözüm ona) bir şey bulmuş ve yemeği öylece bırakmıştı.

Güllü, tezgâhının başında, karşıdan izliyordu Hatice’yi. Hatice, pilavın içinde her ne bulduysa hemen onu kenara koydu. Yüzünü buruşturup tabağı kenara itti. Güllü, iyice sinir olmuştu. “Her gün bir şey bulmak zorunda mısın be Allah’ın belası kız!” diye söylendi içinden ve elinde kepçesiyle Hatice’nin yanına yürüdü. Kaşlarını çatıp elini beline koyarak; “Yine ne buldun bakalım sümsük kız?”diye sordu hiddetle. Hatice tabağın kenarına koyduğu şeye doğru yüzünü buruşturarak baktı “İşte orada duruyor.”dedi.

Güllü, Hatice’nin tabağındaki pirinçleri eliyle alıp; “O senin kadar oluncaya dek, sen dağ kadar olursun! Şu pirinçleri piştikten sonra ayıklayacağına, pişmeden ayıklasan da bir faydan olsa bari!” diyerek pirinçleri ağzına attı. Hatice, şaşkın şaşkın Güllü’ye bakıp:

”Güllü’ye bakın! Güllü’ye bakın!”diye bağırmaya başladı.

Mutfakta bulunanlar hep birden dönüp baktılar ama mutfakta Güllü’nün yerine yirmi yaşlarında siyah saçlı, ışıltılı gözlü, zayıf bir genç kız oturuyordu.

Hatice:
“Güllü bu! Güllü bu! Benim tabağımdaki pilavdan yiyince böyle gençleşti birden!” diye avaz avaz bağırırken, bir yandan da tabağında az önce beğenmediği pirinçleri avuç avuç yemeye başladı.

Yan masada oturanlardan Önder Bey, koca göbeğini sallaya sallaya koşup Hatice’nin elindeki tabağı çekmeye başladı. Tabak, Hatice ile Önder arasında pay edilemeyince ellerinden kayıp mutfak fayanslarında parçalandı. Etrafa saçılan pilavı yetişen kapıyordu. Bu manzara, Güllü’nün çok tuhafına gitmişti. Mutfaktaki insanları, yem atılmış tavuklara benzetiyordu. Bir tane pirinç kapabilmek için birbirlerini çiğniyorlardı adeta.

Şamatayı duyan patron, soluğu mutfakta alınca gördüğü manzara karşısında hayrete düştü. Neler olduğunu sorduğunda Hatice, dilinin döndüğünce anlatmaya çalıştı. Güllü’yü işaret ederek:

“Bu Güllü! Bu Güllü!” diye bağırdı.
“Ne? Nasıl yaniiii?” diyen patron şaşkınlığını gizleyememişti.
Hatice, hem yerlerdeki pirinçleri topluyor, hem şahit olduğu olayı anlatmaya çalışıyordu. Sonunda pirinç pilavından Güllü’nün gençleştiğini öğrenen patron, pirinç çuvalını kaptığı gibi ofisine götürmüş ve o pirinçten, hiç yıkatmadan pilav yaptırıp yemişti. Olay kısa zamanda yerel basın ve ulusal basında duyulunca Güllü, gazeteci ordusu tarafından takibe alınmıştı.

Güllü, artık işi bırakmış, magazin gazetecileri tarafından her gün farklı kanallarda canlı yayınlara çıkartılıyor, gençlik iksirine nasıl kavuştuğunu anlatıyordu. O gün yine büyük bir basın toplantısına çağrılmıştı. Flaşlar art arda patlayınca gözleri rahatsız olan Güllü:

“Şu flaşları patlatıp durmayın! Gözlerimi alıyorrr!”diye bağırmaya başladı.
-…
“Patlatmayın diyorum sizeee!”

“Hangi flaş anne? Işığı bile kapattım; bilgisayarın ışığıyla idare ediyorum. Ağız tadıyla bir okey oynatmadın ya, kâbus mu görüyorsun ne, durmadan flaşları kapatın diye bağırıp duruyorsun.”diyen kızının sesiyle kendine gelen Güllü, yatağından doğrulup, etrafına bakındı.

Evde ve yatağındaydı. Sonra, ellerine baktı… Buruş buruştu. Yaşlıydı. Kızına döndü:

“İnsana bir uyku bile uyutmuyorsunuz!” diye bağırdı.



Emine UYSAL





Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İksir Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İksir yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İksir yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Durmuş Çağlayan
Durmuş Çağlayan , @durmuscaglayan
4.5.2013 19:11:39
Merhaba Emine Hanım,çok hoş ve akıcı bir yazı kutluyorum. Selâm ve saygılarımla..Daim olsun..
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
31.3.2013 18:05:40
Sevgili Emine

Çok geç kaldım biliyorum..O Kepçeyi alıp kafama kafama indirsen gıkım çıkmaz valla.

Yazını büyük bir keyifle okudum..Bu arada da düşündüm. Gerçekten olsa böyle mucizeler ara sıra..İnsanların gençleşmek uğruna yerden tavuk misali pirinç tanesi toplamalarını görmek çok zevkli olurdu sanırım. Ama Tarihte böyle bir olay yaşanmış..Tezkereci Ahmet paşa adında bir Sadrazam idam edilmiş..Adam öldükten sonra onun çok şişman ve yağlı olan etleri '' Ölü yağı eklem ağrılarına iyi gelir '' söylentisi yüzünden parça parça koparılımış..Adam bin parçaya bölünmüş..O yüzden de adı Hezarpare ( Bin parça ) Ahmet Paşa'ya çıkmış...Yani anlayacağın sanırım rüyada kalsa daha iyi olacak...Yoksa maazallah..

Kurdelanı kutlayaraktan sonsuz sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.
Nilgün Akçay
Nilgün Akçay, @nilgunakcay
25.3.2013 01:01:44
:) Çok güzeldi. tekrar rüyaya mı dalsak. ama yok ya her yaşın güzelliği ayrı. Yeter ki yürekler güzel olsun.

Selamlar Eminem.
ahmet umut
ahmet umut, @ahmetumut
24.3.2013 19:44:02
Daha önce okudum..ama yorum yazamandım..Güne düşmeyi ah eden bir yazı
Kutladım Emime Hanım...selamlar
Yıldız Toksöz
Yıldız Toksöz, @yildiztoksoz
24.3.2013 12:46:39
Ay dedim bir pirinç tanesi de bize kalsaydı:)
Okurken düşündüren, sonunda tebessüm ettiren kaleme tebrikler,sevgimle.
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
24.3.2013 11:40:49
Çok ince ve düşündürücü insan gücü ile yapılan her emeğin takdire değer olduğunu anlatmak… Anlayan alın terinin ne olduğunu çok iyi bilen anlamayanda bana göre alın terinin arkasında hazır geçinenler....

Beğeniyle okudum hem de çok…

Selamlar.

BOZOK KIZI
BOZOK KIZI, @bozokkizi
24.3.2013 09:54:41
Sen harikasın arkadaşım bu ikinci kez oldu gerçek sanıp sonuca ulaşmak için can attığım rüya dizesi yazıların, kutluyorum gene hayretle okudum tam yerine yakışan bir eserdi tebrik ederim özgün kalemi sevgilerimle..
sertuğ
sertuğ, @sertug
24.3.2013 09:14:23
Çok güzel.Tebriklerimle.Sevgilerimle cannnn....
Etkili Yorum
ay
aydini, @aydini
24.3.2013 08:15:17
Günaydın Emine hanım! Bu rüya görmenin yazının neresinden başladığını anlayamadım.Ama şurası muhakkak ki; Güllü bacım işinde bayağı zorlanıyor. Yazınızı beğenerek okudum..Saygı ve selamlarımla...
direniş
direniş, @direnis
24.3.2013 00:47:43
tebrikler kankam

yine enfes bir hikaye

yüreğin var olsun

selam ve saygılar çokça... uzaklardan..
-Ezrak Rahel-
-Ezrak Rahel-, @ezrak-rahel
23.3.2013 23:09:38
10 puan verdi


Sürükleyiciydi

Daha da olsa okuyacaktım

Var olunuz


Saygıyla



ASMEROZ-62(Gülşen Polat)
ASMEROZ-62(Gülşen Polat), @asmeroz-62-gulsenpolat-
23.3.2013 20:43:24
10 puan verdi
Sürükleyici ve heyecan veren okunası bir hikaye, usta kaleminiz hiç susmasın...
Selam ve sevgiler can arkadaşım.

UMUT ve DOSTCA
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
23.3.2013 20:14:13
10 puan verdi
harikasın sennn eminem kitabında beğeniyle okumuştım usta kalemini içtenlikle kutluyorum sevgilerimle cantanem
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
23.3.2013 20:08:14
Hikayeniz çok akıcı ve güzeldi. Kutlarım. Her yazınızı beğeniyle okuyorum.Selam ve sevgiler...
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
23.3.2013 20:03:41
eee olmazsa şansın.... rüyayı bile bölerler.....sen hep bunu yapıyorsun usta...çok hoştu saygılar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL